O zaman görünüşte ilgisiz şeyler arasında bağlantı kurabilme yeteneğiniz olurdu, ki bu da metafor'un tanımıdır: Benzemeyen şeyler arasındaki benzerlikleri görmek. | TED | عندها تستطيع أن تربط بين الأشياء التي يبدو أن لا علاقة لها ببعض، وذلك تعريف الاستعارة. و هي رؤية التشابه في أشياء غير متشابهة. |
Emily, diğer şeyler arasında aradığım asıl şey, kanserden kurtulmanı sağlayacak. | Open Subtitles | إيميلي، الذي أبحث عنه، بين الأشياء الأخرى... ... سيترككllve خالي من السرطان. |
Frankfurt'tan getirdiği diğer şeyler arasından. | Open Subtitles | بين الأشياء التي أتى بها من (فرانكفورت). |
Frankfurt'tan getirdiği diğer şeyler arasından. | Open Subtitles | بين الأشياء التي أتى بها من (فرانكفورت). |
- Diğer şeylerin arasında Bosna'daki zulümler hakkında bir saatlik özel haber yapılmış. | Open Subtitles | - بين الأشياء الأخرى، a تقرير ساعة واحد خاصّ على الأعمال الوحشية في البوسنة. |
Geçmişim, hatırlayamadığım ve hatırlamak istemediğim şeylerin arasında kalır. | Open Subtitles | ... ماضيّ مُقسم بين الأشياء التي لا أستطيع تذكرها . و الأشياء التي لا أريد تذكرها |
Diğer şeylerle beraber... | Open Subtitles | فيما بين الأشياء الأخرى |
Diğer şeylerin arasında evet. | Open Subtitles | من بين الأشياء الأخرى, نعم. |
Bloom son zamanlarda Houston'da gereğinden çok vakit geçirdi, yani diğer şeylerin arasında, Bloom'un yerlerini biliyoruz Orta Doğu'da, Houston'da ve Nijerya'da. | Open Subtitles | (بلوم) أهدر مؤخرا وقتاً جامحاً في "هوتسون" لذا، فيما بين الأشياء الأخرى نستطيع الآن تغيير موضع (بلوم) نحو الشرق الأوسط في "هوستون" و"نيجيريا" |
- Başka şeylerin arasında. | Open Subtitles | - من بين الأشياء الأخرى - ... |