Ve sonra bir gün gözlerimi kapatmak ve... kollarında ölmek istiyordum. | Open Subtitles | ثم يوم واحد أريد لإغلاق عيني و.. يموت سلميا بين ذراعيك. |
kollarında bağırdığımı duyarsan... endişelenme, bazen kendimi kaybediyorum. | Open Subtitles | إن سمعتني أصرخ بين ذراعيك فلا تقلق أحياناً أتمادى كثيراً |
Tuvaletinde ölmedim' kollarında öleceğimi sanma. | Open Subtitles | انا لم اموت في مرحاضك ولن اموت بين ذراعيك |
- Şu andaki gibi korkunç bir şekilde beni çiğnemene rağmen karşıma korkunç bir şey çıkarsa tekrar dönüp kollarına yapışabilirim. | Open Subtitles | حتى و ان سحقتني بشكل فضيع لو ظهر شيء مخيف فجأة فسأحتمي بين ذراعيك |
Sen Mısır Prensi'yken beni kollarına aldın. | Open Subtitles | عندما كنت أميرا لمصر كنت تأخذنى بين ذراعيك |
Peki, ya benim gibi etine dolgun, kollarının arasında olmaktan mutlu ve ateşli bir kadına rastlasaydın? | Open Subtitles | ولكن ماذا لو ان فتاة مثلي دافئة وقعت بين ذراعيك |
Kollarındayken bana söyleyeceğin her şeye inanırım. | Open Subtitles | لكنى أُصدق أى شئ تقوله عندما أكون بين ذراعيك |
Onu kollarında gördüm. Sana güvendim, sen ihanet ettin. | Open Subtitles | لقد رأيتها بين ذراعيك ، وثقت بك و أحببتك و أنت خنتنى |
Onu kollarında gördüm. Sana güvendim, sen ihanet ettin. | Open Subtitles | لقد رأيتها بين ذراعيك لقد وثقت بك و أنت خنتنى |
Ondan sonra bildiğim, beni buzdağında bulduktan sonra kollarında uyanıyor olduğum. | Open Subtitles | ثم إستيقظت بين ذراعيك بعدما وجديتيني في جبل الثلج |
kollarında kalmak istiyorum çünkü benim için tek kişi sensin. | Open Subtitles | أريد البقاء بين ذراعيك لأنك الوحيد من أجلي |
kollarında ölsem bile, söylemem. | Open Subtitles | حتى لو كنت اموت بين ذراعيك فلن اعطيها لك |
kollarında ölsem bile, söylemem. | Open Subtitles | من الممكن أن أموت بين ذراعيك و لكني لن أقولها لك |
kollarında bir saat geçirebilmek için tüm krallığımı senin için kurban edebilirim. | Open Subtitles | ...أعتقد تقريباً أنني قد أضحي بمملكتي لأجل ساعة بين ذراعيك أتوسل إليكِ |
Sen Mısır prensiyken beni kollarına aldın. | Open Subtitles | عندما كنت أميرا لمصر كنت تأخذنى بين ذراعيك |
Bir kadını kollarına aldığında o yokken hasret çektiğinde ve onunla acı çektiğinde bir çocuk için beklediğinde... | Open Subtitles | انه فقط عندما تحمل أمراة بين ذراعيك وتشتاق أليها عندما تبتعد عنك. وتعانى معها. |
Kendini kollarına atmak için can atan kızlarla etrafın kuşatılmış durumda. | Open Subtitles | أنت محاط بالفتيات الجميلات اللواتي يرغبن أن يكن بين ذراعيك. |
Kendini kollarına bırakacaktır ve böylece biz de bu kahrolası yerden gidebiliriz. | Open Subtitles | ستقع بين ذراعيك, ويمكننا مغادرة هذا المكان اللعين |
Garrett, çocuğun kollarının arasında ölürken ne mantık, ne de doğru-yanlış aranamaz. | Open Subtitles | ليس هناك منطق , ليس هناك صحيح وخاطئ عندما يموت طفلك بين ذراعيك |
Kollarındayken, bana söyleyeceğin her şeye inanırım. | Open Subtitles | لكنى أُصدق أى شئ تقوله عندما أكون بين ذراعيك |
Onu kollarının arasına almak, aşk sözcüklerini fısıldamak daha kolay olmaz mıydı? | Open Subtitles | لن يكو ن سهلا ان تذهب وتاخذها بين ذراعيك تهمس بكلمات الحب كلمات كل يوم |
Fakat çocuğunuzu kollarınıza alınca, | Open Subtitles | لكن تذكر فقط، لحظة ما يكون الطفل بين ذراعيك |
Bebeği kollarınızda gördüğünüzde artık sizin sorumluluğunuzda olduğunu anlarsınız. | Open Subtitles | عندما ترى طفلاً بين ذراعيك وتعلم أنه عملك الآن |
"Üzerime renkleri savurduğunda... sımsıkı sarıl bana, aşkım" | Open Subtitles | " عانقني وخذني بين ذراعيك عندما ترميني بالألوان يا حبيبتي " |