"بيوض" - Translation from Arabic to Turkish

    • yumurta
        
    • yumurtaları
        
    • yumurtalarını
        
    • yumurtalar
        
    • yumurtalardan
        
    • yumurtalarının
        
    Üç çiğ yumurta, nane limon ve bir tutam zencefil. Open Subtitles ثلاثة بيوض غير مطهية ، و صلصلة ويسترشر و زنجبيل
    Doğa bu kayıpla başa çıkmayı öğrenmiş, ve dişiler şansı artırabilmek için öbek öbek yumurta bırakıyorlar. TED وقد تعلمت الطبيعة ان تعوض هذا النقص حيث ان بيوض الاناث تحوي عدة انوية .. للتغلب على تلك الصعاب.
    Karaya oturmuş ringa yumurtaları tam da onların ihtiyacı olan şey. Open Subtitles و بيوض الرنجة المتلاصقة هذه هي بالضبط ما تحتاجه
    Evet ama bu Calliphora vicina yumurtaları iniş zamanını doğrulayacak. Open Subtitles نعم, ولكن بيوض الذباب هذه ستوضح وقت الهبوط
    Henüz değil. Asker yumurtalarını öldürdüğüne dair hiçbir şey hatırlamadığını iddia ediyor. Open Subtitles ليس بعد، فهو يدّعي عدمَ تذّكر أيّ شيء عن قتلِ بيوض الجنود.
    - TANRIM yumurtalar. Open Subtitles يا رفاق , أعتقد أن تلك بيوض. يا ألهي , أنها بيوض.
    O kadar fazla miktarda yumurta var ki ayı gibi büyük bir hayvan bile onları toplama zahmetine katlanıyor. Open Subtitles هناك كميات هائلة من بيوض الرنجة لدرجة أن حيوانا كبيرة كالدب سيجدها ذات قيمة تستحق أن يتناولها.
    Ben 10 yaşındayken, annem eve bir ördek yuvasından yumurta getirdi. Open Subtitles عندما كنت في العاشرة من عمري, جلبت لي امي عش البطة وفيها بيوض
    Elde edebileceği mükafat, sadece birkaç yumurta ve yavru. Open Subtitles الغنيمة الوحيدة وراء هذا هي فراخ و بيوض معدودات
    Ancak kan dolaşımında hiç yumurta olmama gibi bir şans var. Open Subtitles لكن هناك احتمال أنه لا توجد بيوض في مجرى الدم الخاص بك
    Fallop tüplerindekiler yumurta değil. Open Subtitles تلك ليست بيوض في أنابيب الفالوب
    Hadi ama. Bunlar yumurta ya da koza ya öyle bir şey, baksana. Open Subtitles بربكِ، إنها بيوض أو حاضنات، أو ما شابه...
    Balçıkla kaplanmadan önce bedenin üzerinde örümcek yumurtaları varmış. Open Subtitles بيوض العنكبوت كانت على الجسم قبل أن يغطى بالطين
    Saat 7:00'de annenin yumurtaları çıkmadan yok edilebilsin diye bir kargaşa çıkaracağız. Open Subtitles سنقوم في الساعة السابعة بخلق فوضى كي يتم تدمير بيوض والدتكِ قبل أن تفقس
    Sinekler ve onların yumurtaları olabilir. Open Subtitles قد تكون هناك ذبابات كبيرة و بيوض غير مفقسة,ربما
    Bunlar sarı yüzgeçli ton balıklarının yumurtaları. Open Subtitles هذه بيوض أسماك " التونة ذات الزعنفة الصفراء".
    Tetik balıklarının yumurtaları iyi bir besindir ve planktonla beslenenler, akıntı onları sürükleyip götürmeden önce toplayabildiklerini toplarlar. Open Subtitles تشكل بيوض أسماك الزناد طعاما جيداً للأسماك المتغذية على البلانكتون، فتلتهم منه قدر ما تستطيع قبل أن تجرفها التيارات بعيداً.
    Kuşların yumurtalarıyla ziyafet çekip yuvaya kendi yumurtalarını bırakıyor. Open Subtitles إنه يتغذى على بيوض الطيور ويضع بيوضه بعشها
    Yani birisi yaratığın yumurtalarını buluyor, onları çalıyor ve anneyi de yakalıyor mu? Open Subtitles هل وجد أحدهم بيوض ذلك المخلوق سرقها, ثمّ أرسلها معه؟
    Ben bir tavşan kıyafeti giyip herkese çikolatalı yumurtalar vererek okulda dolaşabilirim. Open Subtitles لكن ما هو حقيقي فهو حقيقي: يمكنني إرتداء بذلة أرنب وأقفز في أرجاء المدرسة أوزع بيوض الشوكولاتة ذلك لا يجعلني بأرنب.
    Tabii ki kuş onlar. Kuş yuvasındaki yumurtalardan çıktılar, bu yüzden kuş onlar. Düz mantık. Open Subtitles بالتأكيد هي طيور، لقد خرجت من بيوض بعش طائر لذا فهي طيور، نتيجة طبيعية
    Kartal yumurtalarının yerini biliyor. Open Subtitles إنهُ يعرف أينَ يجدُ بيوض النسور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more