Çok iyi görünüyordu. O gün, senin ofisinde. | Open Subtitles | بَدتْ جيدةَ جداً أيضاً، ذلك اليومِ في مكتبِكَ. |
Çok garip görünüyordu ve başkasıyla gitmek istemedi... ben de onunla ilgilenmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | بَدتْ مفتقدة جداً، وهي لَمْ تكن تريد الذِهاب مَع أي شخص آخر |
Aslında, Dana'nın davası incelenip hemen kapanacakmış gibi görünüyordu. | Open Subtitles | حَسناً، حالة دانا بَدتْ مثل هو كَانَ يجبُ أَنْ يَكُونَ مفتوحَ وأُغلقَ. |
Çok mükemmel görünüyordu fakat sanıyorum evli. | Open Subtitles | بَدتْ عظيمةً، لكن أعتقد أنها مُتَزَوّجةُ. |
Telefonda sesi biraz tedirgindi de. | Open Subtitles | بَدتْ مُتَلَهِّفةً على الهاتف. |
Ondan ayrıldığımda çok mutlu görünüyordu. | Open Subtitles | بَدتْ سعيدةَ جداً عندما تَركتُها. |
Çok hoş görünüyordu. | Open Subtitles | بَدتْ بصورة طيبة |
Sen de onu düzeltmedin mi? Seninle tanıştığı için çok mutlu görünüyordu. | Open Subtitles | بَدتْ سعيد جداً لمُقَابَلَتك. |
İyi görünüyordu. | Open Subtitles | - - بَدتْ جيّدةً. |
-Berbat görünüyordu | Open Subtitles | بَدتْ سيئةً. |
Senden hoşlanmış görünüyordu. | Open Subtitles | بَدتْ لحُبّك. |
Bu gece çok tedirgindi. | Open Subtitles | بَدتْ كُلّ الحادون اللّيلة. |