Aspen'in hemen dışında muhteşem bir kulübede kaldık. | Open Subtitles | بَقينَا في هذا الحجرة الرائعة خارج أسبن، |
Biz de burada ortalığı dağıtmak için kaldık... çünkü düzenlediğimizde sen çok kızmıştın. | Open Subtitles | ونحن بَقينَا هنا ..لنعَبَث بالمكان. لأنك كنت حزينه جداً عندما نظفناه. |
İlk gece, daha büyük olan 211 numarada kaldık, ama bir uyuşturucu satıcısının odasının üst katıydı, bazen kurşunlar tavanı delip, bize kadar geliyordu, biz de... | Open Subtitles | لِليلة واحدة بَقينَا في الغرفةِ 211, والتي كانت أكبر , ولكن ولكنها كانت فوق غرفة تاجر مخذرات في بعض الأحيان تأتي بعض الرصاصات من تحت الأرض |
Sen ve ben her zaman şahsi dünyamızda kaldık. | Open Subtitles | أنت وأنا، بَقينَا دائماً في عوالمِنا الخاصةِ. |
Ama bağları koparmadık, arkadaş kaldık. | Open Subtitles | لَكنَّنا بَقينَا على إتصال. بَقينَا الأصدقاءَ. |
Ama Cuma gününden pazara kadar hastanede kaldık. | Open Subtitles | لَكنَّنا بَقينَا في المستشفى مِنْ الجمعةِ إلى الأحدِ، - فقط لذا هم يُمْكِنُ أَنْ يُراقبوها. |
- Hayır, biz zaten çok uzun kaldık. | Open Subtitles | - لا، بَقينَا إلى حدٍ بعيد طويلون. |