"بُحيرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Gölü
        
    • göl
        
    • gölün
        
    • gölünün
        
    Büyük ve güzel bir Gölü var. Oraya bayılacaksın. Open Subtitles يوجد هُناك بُحيرة كبيرة و جميلة، سوفَ تنالُ على إعّجابِكِ
    İkinci seferle gelenler buranın 8 km kuzeyine düşmüşlerdi. Üçüncü seferle gelenler ise Arrowpoint Gölü'nün tam ortasına düştüler. Open Subtitles الرحلة الثَّانية إنتهت على بعدِ 8 كيلومتر تقريبًا إلى الشمالِ الرحلة الثَّالثة، لقد حطّواْ في وسطِ بُحيرة "نُقطة السهم"
    Mucizelere inanmaz mısın? Bu kuğu Gölü. Open Subtitles أنتَ لا تؤمن بالمُعجزات إنّها "بُحيرة البجع"
    Tam merkezinde iki buçuk milyon ton asitle dolu bir göl var. Open Subtitles في مُنتصفها , بُحيرة مليئة بــ إثنين .ونصف مليون طن من الحامض
    Havuzumuz yok, ama bir göl var. Open Subtitles لَيسَ لِدينا حمام سباحة، ولكن هناك بُحيرة.
    sarsıntı partilerin suçu değildi. Görünüşe göre sarsıntı gölün dibinde meydana gelmiş. Open Subtitles " يبدو و كأن بُحيرة "فكتوريا . أصبحت بُحيرة الشمس
    Arkadaşlarımla takılıyordum ve biri bana, "Kendi donuk gölünün üzerindesin." demişti. Open Subtitles أنا أقود مع زُملائي. أحدهُم قال لي، ‫"‬أنت على بُحيرة مُتجمّدة."
    Eylül, Güney Kanada Erie Gölü kıyıları. Open Subtitles إنه شهر سبتمبر على شواطىء بُحيرة "إيري" في جنوب كندا.
    Mono Gölü Kaliforniya'nın Ölü Denizi olarak bilinir. Open Subtitles تُعرف بُحيرة "مونو" ببحر كاليفورنيا الميت.
    Böylece Alkali sineğinin Mono Gölü'ndeki egemenliği yılın birkaç haftası dışında sakince sürer. Open Subtitles لذا فإن سيطرة ذُبابة القلوي على بُحيرة "مونو" تظلُّ بلا منافسة باستثناء أسابيع قليلة من السنة.
    Hayır, Baykal Gölü'ne varınca, daha çok yiyeceğimiz olacak. Open Subtitles . كلا ، كلا ، كلا ، ونحنُ سوف نحصل على المزيد من الغذاء . "عندما نصل الى "بُحيرة بايكال
    Bu sene de yeni bir şenlikle karşınızdayız. Fırtına öncesi sessizliği andıran bu ortamda, Bahar Şenlikleri bu sene Victoria Gölü'nde. Open Subtitles أجل, اليوم الطقس هاديء و رائع "للعُطلات الجميلة فى بُحيرة "فكتوريا
    Kamboçya'da, Tonle Sap Gölü çevresindeki çayırlar su altında kalıyor ve birkaç küçük hafta için zengin bir toplama alanı haline geliyor. Open Subtitles في كمبوديا , الاراضي العُشبية حول بُحيرة تونل ساب فائضة... ولاسابيعقليلة، سيكون هناك حصاد وفير لِجنيه
    Hey, çocuklar. Çocuklar, kızlar. Bu kuğu Gölü. Open Subtitles يا أولاد، يا بنات إنّها "بُحيرة البجع"
    Bir aile Whisper Gölü'nde yüzerken göl aniden kaynamaya başlamış. Open Subtitles ( عائلة كانت تسبح في بُحيرة ( ويسبر عندما بدأت البُحيرة فجأة في الغليان
    Havuz buluşması sonrası üniversite yurdunda menenjit ya da göl yanında kamp sonrası Batı Nil Ateşi. Open Subtitles "التهاب السحايا" بعد حفلة بالجامعة في حوض مائي أو... غرب النيل" في مخيم صيفي" ... قُرب بُحيرة"
    Selam Elena. göl evi güzelmiş. Open Subtitles مرحباً يا (إيلينا)، ياله من بيت بُحيرة رائع!
    Kışları, Pocono Dağları'nda, gölün yanındaki bir deniz fenerinde geçirirdik. Open Subtitles أمضينا الشتاء فى ذلك الفنار المُطلّ على بُحيرة (البوكونو).
    O kadın senin donuk gölün, birader. Open Subtitles إنها بُحيرة مُتجمّدة يا أخي.
    O senin donuk gölün. Open Subtitles إنها بُحيرة مُتجمّدة.
    Noel süslerimiz Kanada'nın adını telaffuz edemediğim bir gölünün kenarındaki ağaçlardan, ve model tren setimi görene kadar bekle. Open Subtitles جعلنا مُزيّننا يشحنها من بُحيرة ما لا أستطيع نُطق اسمها على الحدود الكنديّة، -وانتظري حتى ترين مجموعة قطاراتي .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more