"تأثيرها" - Translation from Arabic to Turkish

    • etkisi
        
    • etkisini
        
    • etki
        
    • etkiliyor
        
    • etkilerini
        
    • etkili
        
    • etkileri
        
    • etkisinden
        
    • etkileyeceğini
        
    • onarmak
        
    • etkilediğini
        
    Ama bunu, bu feci kelimeyi, "ateist"i, kullanarak becerirsek, politik etkisi daha da büyük olur. TED ولكن إذا كان بالامكان التأثير على عامة الناس بنفس كلمة ملحد المرعبة.. سيكون تأثيرها السياسي أعظم.
    Enerji tüketimine sıfır etkisi oldu. TED كان تأثيرها على استهلاك الطاقة يساوي صفراً
    Mutat haber konularına insancıl bir yüz ekliyordu ve bu olmaksızın tüm konular soyut ideolojik veya küresel etkisi bakımından anıtsal görünebiliyordu. TED إنها تضع البشر في مواجهة القضايا التي تبدو من على البعد تجريدية أو إيديلوجية أو أثرية في تأثيرها العالمي.
    Bugün sizle kendi kişisel müzik deneyimimi ve nörolojik rahatsızlığım üzerindeki etkisini paylaşmak için buradayım. TED إنني هنا اليوم لأشارككم تجربتي الشخصية مع الموسيقى ومدى تأثيرها بالنسبة إلى اضطرابي العصبي.
    Bu durumda, ilaçların etkilerini anlamak istiyorsanız neden istediğiniz şekilde etki gösterdiklerini ve göstermediklerini anlamanız gerekir. TED لذا إذا كنت تريد معرفة تأثير الدواء ، عليك متابعة تأثيرها مقارنةً بما تريده ، أيضاً متابعة النتائج التي لا تريدها.
    Bu gerçekten önemli bir söyleşiydi, ve bu yalnızca UGA'yı ya da hükümeti etkilemiyor. Sizi ve internet sağlayıcılarını da etkiliyor. TED هذه مناقشه مهمه, وتأثيرها, ليس فقط على الوكاله, ليس فقط على الحكومه, تأثيرها عليك انت, على شركات الانترنت,
    Ama tabii ki biz plaseboların kendi etkilerini kullandığını da biliyoruz. TED ولكن بالطبع، نحن نعرف أن العلاجات الوهمية لها تأثيرها الخاص أيضًا.
    Sanki sürekli beni izliyor gibi. etkisi altındayım. Open Subtitles إن الأمر أشبه بأنها تُراقبني, إنني تحت تأثيرها
    Bu da aylık ödemelerinize olan etkisi. Open Subtitles ـ أجل. وهذا تأثيرها على التقييم الشهري, تتحول إلى تلك.
    Kızıl gökyüzü belki yok oldu ancak etkisi devam edecek. Open Subtitles قد تكونُ السماءُ الحمراءُ انتهتْ، لكنّ تأثيرها سيسود.
    Bu tarz bir sadakatsizliğin etkisi birkaç saatten daha fazla sürer. Open Subtitles هذه الخيانة يستمر تأثيرها اكثر من بضع ساعات
    Beni yaratan gen bombası var ya hâlâ etkisi sürüyor. Open Subtitles قنبلة الجينات التي تعرضت لها لا زال تأثيرها مستمرا
    etkisi beni korkutuyor ama korkunç derecede kandırılmış kardeşimiz, onun bu kötü kehanetini sonlandırma konusunda önemli olabileceğine inanıyor gibi görünüyor. Open Subtitles تأثيرها يرعبني، إلّا أن أخانا السارح في بيداء الوهم يبدو أنّه يحسبها مفتاح إبطال تلك النبوءة الفاجعة.
    Ayrıca barut yüklü şimşek tekmemin de bir etkisi olmadı. Open Subtitles ناهيك عن كون الركلة المتفجرة السريعة كالبرق خاصتي بات تأثيرها صفر
    Fakat, sıtma -- bir yıl içinde bir milyondan fazla ölüme neden olmasına rağmen insanlar üzerindeki güçlü etkisini (kelliğe göre) gerçekte olduğundan az gösteriyor. TED لكن, الملاريا التي تتسبب في وفاة الملايين سنوياً يهمش تأثيرها
    etkisini gösterdiğinde, her şeyi söyleyeceksin. Open Subtitles و بمجرد أن تكونى تحت تأثيرها سوف تخبريننى كل شئ
    İknaya bilfiil nasıl etki edeceğine dair iyi bir örnek vereyim. TED سأعطيكم مثالا جيدا لكيفية تأثيرها في الإقناع.
    Her ikimizi de etkiliyor ama etkileme biçimi farklı. Open Subtitles إنها تؤثر على كل منا، لكن طريقة تأثيرها مختلفة.
    Michael ile ufak yürüyüşünüz etkili olmuş gibi. Open Subtitles يبدو ان تمشيتك البسيطة مع مايكل كان لها تأثيرها
    Aşamalı ve yavaş olan değişimleri fark etmek zor olabiliyor. Nihai etkileri oldukça çarpıcı olsa bile. TED التغيرات البطيئة والتدريجية سيكون من الصعب ملاحظتها حتى لو كان تأثيرها النهائي كبيرًا جدا.
    Ancak bana adayı sorduğunda bu bana hayatta kalmak için etkisinden hala kurtulamadığım zor şeyleri ve seçimleri hatırlattı. Open Subtitles لكن حين سألتِني عن الجزيرة فذكّرتنيبكلّالعُسرات... والقرارات الصعبة التي اُضطررت لاتّخاذها وما زال تأثيرها لا يبارحني
    O zaman bana sizi bu geçer akçe kavramıyla tanıştırmama ve destekçi edinmenizi nasıl etkileyeceğini anlatmama izin verin. TED لذلك دعوني أقدم هذا المفهوم من الدقة وأتحدث معكم عن تأثيرها على قدرتك في الحصول على راعٍ.
    O yüzden bu zaman aberasyonlarının yayılmasını önlemek ve açtıkları hasarı onarmak amacıyla zamanda yolculuk etmeliyiz. Open Subtitles "ولهذا يتحتَّم سفرنا عبر الزمن لوقف انتشار ما يسمى بالانحرافات الزمنية" "ولمحو تأثيرها الضار على التاريخ"
    Bu farklılıkları ve bizleri nasıl etkilediğini hesaba katmak zorundayız, ortak yanlarımızdan sorumlu olduğumuz kadar. TED ونحن بحاجة إلى أن نضع في الحسبان هذه الاختلافات وكيفية تأثيرها علينا، بقدر ما نضع في الحسبان القواسم المشتركة بيننا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more