"تأثير قوي" - Translation from Arabic to Turkish

    • etkisi
        
    • güçlü
        
    • yüksek dayanıklılık
        
    Sonuç çok etkili bir sera etkisi. TED النتيجة تكون تأثير قوي للاحتباس الحراري.
    Vietman savaşı ortalığı kasıp kavuruyor; Yurttaşlık Hakları hareketi devam ediyor ve fotoğrafların bende çok güçlü bir etkisi vardı. TED الحرب في فيتنام كانت مستعرة ؛ حركة الحقوق المدنية جارية وكان للصوّر تأثير قوي عليّ
    Bunun benim hayatımın gidişatında da oldukça güçlü bir etkisi olacak. Open Subtitles و سيكون له تأثير قوي في مسيرة حياتي الخاصة
    Yani, yüksek bahislerin güçlü etkisinin olması ilginç değil mi? TED إذاً، أليس ذلك مثيراً بأن الرهانات العالية لديها تأثير قوي.
    Bunları buradan reçetesiz olarak alabilirsin ve çok güçlü değiller. Open Subtitles بإمكانك الحصول عليهم من الصيدليات هنا وليس لديهم تأثير قوي
    Oh, Ben de kickboxing dersi almıştım, fakat bilemiyorum, fazlasıyla yüksek dayanıklılık gerektirdiği için vazgeçtim. Open Subtitles -لقد اعتدت تلقي دروس في الملاكمة ولكن لا أدري .. شعرت أن لها تأثير قوي
    Oh, Ben de kickboxing dersi almıştım, fakat bilemiyorum, fazlasıyla yüksek dayanıklılık gerektirdiği için vazgeçtim. Open Subtitles -لقد اعتدت تلقي دروس في الملاكمة ولكن لا أدري .. شعرت أن لها تأثير قوي
    Onun üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu söylemiştin. Open Subtitles قلتَ إن لديها تأثير قوي عليه أجل، وإن رفضت طلبه مباشرةً
    Bunun gibi çevresel ipuçlarının büyük etkisi oluyor. TED وظروف مثل هذه لديها تأثير قوي.
    Ve aslında bunlardan hiçbirinin farmakolojik olarak bir etkisi yok. Bunu vücudunda gerçek haline getiren ve etkisini artıran sadece senin inancın. TED ولا أي واحده من ما ذكر له فائدة من ناحية دوائية. انه فقط اعتقادكم الذي يجعلها حقيقية داخل أجسامكم ومنحها تأثير قوي عليكم.
    Şirketler piyasa güçlerinin kaçınılmaz etkisi altındadır. Dalgalanan ham madde fiyatları, üretim teknolojisindeki değişimler ve değişen iş gücü maliyetleri gibi. TED الشركات تقع تحت تأثير قوي السوق التي لا يمكن تجنبها- مثل تأرجح أسعار المواد الخام، والتغييرات في تكنولوجيا الإنتاج، وتغيير تكاليف العمالة.
    Sanırım Bo Araf'tan döndüğü zaman bir dalgalanma etkisi yarattı. Open Subtitles اعتقد ان (بو) تسببت في تأثير قوي عندما هي عادت من طي النسيان
    Tünele, beynin oksipital lobunda büyük bir etkisi olan kokusuz bir gaz yayıyoruz. Open Subtitles نطلق غازاً عديم الرائحة داخل النفق له تأثير قوي على الفص القذالي في الدماغ ( يختص بمعالجة المثيرات المرئية )
    Bir taraftan, birisi hakkında aşırı olumsuz, ahlaksız bir bilgi öğrenmek aşırı olumlu ve erdemli bir bilgi öğrenmekten daha güçlü bir etki bırakıyor. TED من وجهة نظر، أخذ معلومات سلبية ولا أخلاقية حول شخص عادة ما يكون لها تأثير قوي من أخذ معلومات إيجابية وأخلاقية جداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more