| Beni San Francisco'ya götürebilir misin? | Open Subtitles | هلّ بالإمكان أن تأخذني إلى سان فرانسيسكو؟ |
| Baba, Cumartesi günü beni şehre götürmen gerekecek. Şehre mi? | Open Subtitles | أبي أحتاج أن تأخذني إلى المدينة يوم السبت المدينة؟ |
| Sonra beni bir yere götürmeni istiyorum. Gizli kalması gerek. | Open Subtitles | ثم سأحتاج منك بأن تأخذني إلى مكانٍ ما وابقي الأمر سري |
| Bu kadar hastaysam neden beni hastaneye götürmüyorsun? | Open Subtitles | إذا كنت مريضة، فلمَ لا تأخذني إلى المستشفى؟ |
| Beni yemeğe götür. | Open Subtitles | أنت تأخذني إلى المطاعم, والسينما, والملاهي, |
| Beni Corrigan'a götürmelisin. Beni Paris'e götürmek zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تأخذني إلى كوريغان عليك أن تأخذني لباريس |
| B, beni odama ikiz yatağıma ve oda arkadaşıma götürüyorsun. | Open Subtitles | ثانياً, تأخذني إلى المنزل لسرير المزدوج و شريكتي بالسكن |
| Nerede gerçekleştiğini bulabilir beni de oraya götürebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكَ أن تعرف أين ستحدث، ويمكنكَ أن تأخذني إلى هُناك. |
| Peki ya beni dışarıda park ettiğin limuzinine götürsen, ve... | Open Subtitles | هل من الخطأ أن تأخذني إلى الليموزين الموقفة في الخارج و .. ؟ |
| Beni San Rafael'e götürebilir misin,lütfen? | Open Subtitles | ايها السائق، يمكن أن تأخذني إلى سان رافائيل، لو سمحت ؟ |
| Beni Korti'deki İngiliz kampına götürebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تأخذني إلى المعسكر البريطاني في كورتي؟ |
| Baba, Cumartesi günü beni şehre götürmen gerekecek. | Open Subtitles | مرحباً أبّي .أحتاج أن تأخذني إلى المدينة يوم السبت |
| Menü yok, beni hamburgerciye götürmen gerekiyor. | Open Subtitles | لا يوجد قائمة هنا لذا عليك أن تأخذني إلى برجر جوينت |
| Açığa vurma videolarından birini görmeliyim senden de beni onları sakladıkları yere götürmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى أحد أشرطة التنفيس الخاصّة بها وأريدكَ أن تأخذني إلى مكان حفظهم لها |
| Beni hemen kasana götürmeni ve paramı ödemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تأخذني إلى خزنتك الآن وأريدك أن تدفع لي مالي. |
| Neden beni eve götürmüyorsun orada hepsini anlatayım. | Open Subtitles | مارأيك بأن تأخذني إلى المنزل، وسأخبرك عن الأمرِ كله. |
| Beni sanatoryuma götürmüyorsun! | Open Subtitles | لا تأخذني إلى المصحة |
| Sonra da basit bir yeminli ifade için beni buraya kadar getirten evhamlı muhallebi çocuğuna götür. | Open Subtitles | ثم يمكنك أن تأخذني إلى المغالي في الحماية الذي جعلني أتي إلى هنا لأجل مجرد شهادة |
| Yapamazsın. Beni Paris'e götürmek zorundasın. | Open Subtitles | لا يمكنك عليك أن تأخذني إلى باريس |
| Şimdi lavaboya gidiyorum, döndüğümde beni gerçek bir bara götürüyorsun ve erkek arkadaşım beni, sadece su servis eden bir bara götürdüğü için bir daha onunla sevişemeyeceğimi unutturana kadar ucuz viski içirtiyorsun. | Open Subtitles | أنا ذاهبة للحمام وعندما اعود سوف تأخذني إلى حانة حقيقية |
| Tamam Garrity. Beni eve götürebilirsin. | Open Subtitles | حسناً , " جارتي " من الممكن أن تأخذني إلى المنزل الآن |
| Ava'yı bulmadan önce beni paraya götürsen iyi olur. | Open Subtitles | عليك أن تأخذني إلى النقود قبل أن أجدها .. |
| Beni sabahları yanında götürüp derede yıkadığını anımsıyorum. | Open Subtitles | أذكرها وهي تأخذني إلى النهر للاغتسال في الصباح |
| Kitty'yi de Reagan Kütüphanesine mi götüreceksin? | Open Subtitles | و انت طلبت مني أن تأخذني إلى المتحف غداً |
| baba beni annemin olduğu yere götürmelisin, yoksa gerçekten kötü birşeyler olacak ona | Open Subtitles | أبي؟ يجب أن تأخذني إلى حيث أمّي، أو أن شيئاً سيئاً سيحدث لها |
| Beni Sea Point Park'a götürür müsün? | Open Subtitles | هل تأخذني إلى حديقة نقطة بحر بنيويورك ؟ حديقة نقطة بحر ؟ |