"تأريخي" - Translation from Arabic to Turkish

• tarihi
• tarihsel

Oylarınızla, önümüzdeki pazar gününü... 16 Kasım 1952'yi tarihi bir gün yapabilirsiniz.
بصوتك يمكنك أن تجعل . . الأحد القادم السادس عشر من نوفمبر1952 يوم تأريخي

Oylarınızla, önümüzdeki pazar gününü, 16 Kasım 1952'yi tarihi bir gün yapabilirsiniz.
بصوتك يمكنك أن تجعل . . الأحد القادم السادس عشر من نوفمبر، 1952 يوم تأريخي

Bütün Brooklyn'deki en iyi mahallelerden birinde, tarihi bir ev.
انه بيت تأريخي مبني على أحد أفضل المباني في كل بروكلن

Duke's için tarihi sit alanı çıkarttırabiliriz belki.
نحن يُمكنُ أَنْ نَأخُذَ الدوقُ أعلنَ a مَعْلَم تأريخي.

Bunlar dünyanın en iyi oyuncuları... tregedya, komedya, tarihsel oyun... pastoral, pastoral-komik, tarihsel-pastoral... trajik-tarihsel... trajik-komik-tarihsel-pastoral.
هؤلاء هم اشهر الممثلين في العالم مأساة، كوميديا، تأريخ مأساوي هزلي رعوي , تأريخي

Bu camiayı işte bu yüzden seviyorum çünkü burada gerçekleşen her eylemin tarihi bir altyapısı var.
لهذا l يَحبُّ هذه الجاليةِ، ' يُسبّبُ هناك a سياق تأريخي لكُلّ عمل الذي يَحْدثُ هنا.

Nörotoksinleri değiştirerek, tarihi denebilecek bir oranda kendilerini kopyalamalarına yol açıyor.
يبدّل neurotoxins، جعلهم إلى مطوي ذاتي في النسبة ذلك سيكون، مثل، تأريخي.

"Sağır-dilsiz" tarihi geçmiş bir terim.
صمٌ بكمٌ هو مصطلح تأريخي إنتقاصي

tarihi bir olay görüyorum.
أَراه كحدث تأريخي.

Amerikan tarihi dersinden tanıyorum.
هو في تأريخي الأمريكي.

Başkan Sawyer bugün Cenevre'de tarihi olarak nitelendirilebilecek... - ...bir konuşma yaptı.
أن خطاب الرئيس (سوير) أقل ما يوصف بإنه خطاب تأريخي الذي جرى اليوم في "جنيف".

Kesinlikle tarihi bir an.
* جبل العدالة * تأريخي جدا

tarihi bir tokalaşma.
*.إنه تعاون تأريخي*

Bugün tarihi bir gün.
"إنه يوم تأريخي"

Bu tarihi bir gün.
انه يوم تأريخي

Devlet adamına yaraşır... tarihsel, ancak... sıcak ve dostane.
فأنا رجل الدولة . تأريخي ولحد الآن ودى دافىء

Uh, ve yüzlerden bir tanesi boş, ve bu yüzün neye benzediği hakkında hiçbir tarihsel kaynak yok ve bunu tamamlamak benim işim.
Uh، ووأحد الوجوهِ فارغةُ، وهناك بالتأكيد لا تأريخي سجل الذي بَدا مثل، لذا يعود الأمر لي لإكْماله.