önemsiz ve sığıntı bir çift olmaktan iyidir. | Open Subtitles | أفضل من أن نكون زوجين تافهين ناكرين للجميل |
Ama bu bizi önemsiz kılmaz çünkü kainatın bilinçli kıldığı şey biziz. | Open Subtitles | لكن هذا لن يجعل منا تافهين لأننا ضمير الكون |
Bugün mahkemeye çok mühim bir konuk gelecek ancak içeri önemsiz suçluları alırsak ortam kötü görünür diye içerideki suçluları bile gönderdik. | Open Subtitles | يوجد ضيف هام يُتوقع حضورهُ في المحكمة اليوم، لكن وجود مجرمين تافهين بالقرب، من شأنه إفسادُ المكان. لذا أرسل كل منهم إلى منزله. |
Polonya'dan olan insanlara Polonyalı denir! Polak değil! | Open Subtitles | البولنديون عظماء، لا تافهين! |
Polonya'dan olan insanlara Polonyalı denir! Polak değil! | Open Subtitles | البولنديون عظماء، لا تافهين! |
Profesör Fine demişti ki; insanlar önemsiz ve güvenilmezdir. | Open Subtitles | أتعرفين، قال البروفيسور (فاين)، بأن البشر تافهين ولا يمكن أن يُعتمد عليهم |
Aku için önemsiz bir haşereden başka bir şey değilsiniz. | Open Subtitles | أنتم لاشيء غير أنكم حشرات تافهين بالنسبة (آكو). |
O kadar D'Haran askeriyle Mord-Sith ile ve Rahl'ın kendisiyle savaştıktan sonra Doğruluk Kılıcı'nı bir çift suçluya kaptırdığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | "لا استطيع تصديق انه بعد قتال فرق "الدهارن و "موردسيث" و "رال" نفسه .افقد سيف الحقيقة علي يد مجرمين تافهين |
Boktan bir banka reklamında oynayan çift gibi görünüyorsunuz. | Open Subtitles | كأنَّكما مثل اثنين تافهين في إعلان للبنك. |