Şansımıza benim ehliyetimde bir problem yoktu da, onu karakola götürdüklerinde ben de Mercedes'le takip ettim. | Open Subtitles | من حسن الحظ أن رخصتي كانت سليمة لذا عندما أخذوه لقسم الشرطة تبعتهم بالمرسيدس |
Onu takip ettim. Seni kurban etmeyi planlıyorlar. | Open Subtitles | لقد تبعتهم إنهم يخططون للتضحية بك. |
Onları bu muhteşem şatoya kadar takip ettim. | Open Subtitles | و قد تبعتهم نوعا ما لتلك القلعة المذهلة |
Miktarı oldukça şaşırtıcıydı. onları takip edebilmem olası gibi değildi. | Open Subtitles | الكمية كانت تتمايل كثيراً، من غير المحتمل، لهذا، إنني تبعتهم. |
Eğer onlarla görüşmeye çalışırsan, onları takip edersen, onların okuluna gidersen ya da herhangi bir şekilde onlarla iletişim kurarsan, seni öldürürüm. | Open Subtitles | إن حاولت رؤيتهم مجدداً إن تبعتهم إن ذهبت لمدارسهم أو تواصلت معهم بأي طريقة سأقتلك |
25 Pagai Adası Makak Maymunu'nun izini Sumatra'dan Guam'a, oradan da Panama'ya kadar takip ettim. | Open Subtitles | حسنًا، درب الـ25 قرد "المكاك" من جزيرة "باجاي" "الذين تبعتهم من جزيرة "سوماترا "إلى "غوام" إلى "بنما |
Onları takip ettim. | Open Subtitles | تبعتهم إلى هناك. |
Onları Noble'dan buraya kadar takip ettim. | Open Subtitles | لقد تبعتهم إلى هنا من |
Atlantis'e kadar onları takip ettim ve Canopic Yolu'nun kuzeyindeki sokaklardan birinde durdular. | Open Subtitles | تبعتهم (إلى (أطلانطس ثم وصلوا إلى الطريق نهاية (شارع (كانوبك |
Hâlâ haftada bir gizlice onları takip ederim. | Open Subtitles | ومع ذلك تبعتهم بالسر لمدة أسبوع |
Siyah bir SUV onları takip etmiş. | Open Subtitles | سيارة سوداء تبعتهم |
onları takip mi ettin? | Open Subtitles | انت تبعتهم ؟ |