"تبلغ عن" - Translation from Arabic to Turkish

    • rapor
        
    • ihbar
        
    • bildirmediniz
        
    Genellikle bir kadın, bir saldırıyı rapor etmediğinde sorun aile içindedir. Open Subtitles حسناً، عادة عندما إمرأة لا تبلغ عن هجوم يكون عنف منزلي
    Bulguları, gelince yeni başkana rapor edebilirsin. Open Subtitles قد تبلغ عن نتـائجك للرئيس الجديد عندمـا يُشرّفنـا بحضوره
    Eğer bir şey rapor etmemi istemiyorsan beni niye aradın? Open Subtitles اذا كنت لا تريد أن تبلغ عن الأمر لماذا اتصلت بي؟
    İntihar girişimini de aynı sebepten ihbar etmedi. Open Subtitles نفس السبب الذي جعلها لا تبلغ عن محاولة الانتحار
    Neden kızınızın kayıp olduğunu bildirmediniz Bay Griesen? Open Subtitles ربيتها بمفردك؟ لما لم تبلغ عن ان ابنتك مختفية سيد غريسن؟
    Birkaç istihbarat kaynağı bu otelde ciddi bir tehdit olduğunu rapor etmiş. Open Subtitles عدة مصادر استخباراتية تبلغ عن تهديد حقيقي ضدّ هذا الفندق أيّ نوع من التهديد؟
    - Bunu rapor etmek zorunda değilsiniz, değil mi? Open Subtitles -ليس من الضروري أن تبلغ عن هذا، أليس كذلك؟
    Matmazel Sally yurttan yangın çıkışıyla çıkarken, aslında kaçakçılık konusunda Mösyö Casterman'a rapor vermeye geliyordu. Open Subtitles الآنسة "سالي" قد شوهدت و هي تخرج من مخرج الحريق "و قد استخدمت هذة الوسيلة حتى تبلغ عن التهريب للسيد "كاسترمان
    Neden rapor vermedin? Open Subtitles لماذا لم تبلغ عن هذا؟ لقد بلغتك الان
    modern teknoloji -neden çalındığını rapor etmedin? Open Subtitles -التكنولوجيا الحديثة -إذن , لماذا لم تبلغ عن سرقته؟
    Neyi rapor edeceksin? Open Subtitles انا لا أفهمك , تبلغ عن ماذا ؟
    Ajan Scully, etmesi gerekirken, bu durumu bize rapor etmedi. Open Subtitles العميلية (سكالي) لم تبلغ عن ذلك, وكان عليها الإبلاغ.
    Hemen niye rapor etmedin? Open Subtitles لماذا لم تبلغ عن ذلك فوراً؟
    - Çalındığını rapor edecek misin? Open Subtitles -هل حقاً تريد ان تبلغ عن سرقتها؟
    Seni anlamıyorum. Neyi rapor edeceksin? Open Subtitles انا لا أفهمك , تبلغ عن ماذا ؟
    Nasıl rapor vermezsiniz? Open Subtitles كيف لم تبلغ عن مثل هذا الأمر؟
    Sizi bu kadar endişelendirdiyse, o zaman neden şüphelerinizi Savunma Bakanlığı'ndaki amirlerinize ihbar etmediniz? Open Subtitles في هذه الحالة, لو كانت بهذا القدر المقلق لك، لماذا لم تبلغ عن شكوكك لرؤسائك في قسم الحرب؟
    Gece ve diğer gün Renard Bölgesi Şerifi'nin aracı burada duruyor ve ihbar etmek aklına gelmiyor öyle mi? Open Subtitles سيارة العمدة كانت بجنب المحل طيلة الليلة و أيضا طوال اليوم الموالي لها و لم يطرأ في بالك ان تبلغ عن ذلك؟
    Eve gelip Abby'i görmediğinizde niçin polise bildirmediniz? Open Subtitles ولماذا لم تبلغ عن فقدانها عندما جئت للمنزل وأدركت بأنها لم تكن هناك ؟
    Eğer ikiniz bu kadar mutluysanız kaybolduğunu neden bildirmediniz? Open Subtitles إذا كنتما سعيدان معاً لماذا لم تبلغ عن فقدانِها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more