Böyle kapsamlı bir çalışmadan, size etmekte olduğum niyetin içinde kristalize olmuş bir ilgi ve uzun zamandır güdülen büyük bir hedef ortaya çıktı. | TED | خارج دراستنا الواسعة تطور قلق وتخوّف، تبلور في الأمنية التي سأطلبها منكم. |
Kenarlarda, Capybaraların içeride kalması için kristalize aslan idrarı kullanıyorlar.. | Open Subtitles | الآن، هم يستخدمون تبلور بول الأسد حول حواف هذا السياج لإبقائهم في الداخل |
Şimdiye kadar kristalize olmuş olmalı. | Open Subtitles | يجب أن تبلور حتى الآن. |
Oğlunuzun mülkünün araştırılması sırasında, büyük miktarda kristalize metamfetamin ve esrar ele geçirildi. | Open Subtitles | - ما وجد... - في بحثنا من ممتلكاته، نحن تعافى كمية كبيرة من مخدر تبلور |