Hayatının hiçbir evresinde birilerine sorumluluk ya da yük olmayacağından emin olmak istiyordu. | TED | أخبرتني أنها أرادت أن تتأكد من أنها لن تكون أبدًا عبئًا علي شخص في أي مرحلة من مراحل حياتها. |
Yapman gereken tek şey kafanda bir sik olduğuna ve boynuna takıldığına emin olmak. | Open Subtitles | كل ما عليك أن تتأكد من أن رأسك حمقاء وأنها لازالت فوق رقبتك |
Hepimizin yeni kimliklere ihtiyacı olacak. Onların da temiz olduğundan emin ol. | Open Subtitles | وسنحتاج جميعا الى هويات جديدة يجب ان تتأكد من انها نظيفة |
Her ziyaretçinin bir tiyatro programı aldığından emin olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تتأكد من أن كل ضيف حصل على واحدة من جداول المسرح |
Bu kadar yüksek miktarda alkolün etkisindeyken nasıl emin olabilirsin? | Open Subtitles | كيف تتأكد من أى شىء بينما أن تحت تأثير الكثير من الكحول ؟ |
Saatten nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف لك ان تتأكد من الوقت هكذا ؟ |
kesin olmayan bazı verileri kontrol etmesi gerekiyormuş. | Open Subtitles | إنها تحتاج أن تتأكد من بعض البيانات غير الموثوق بها |
Diğerlerinin bunu kabulleneceğinden nasıl bu kadar eminsin? | Open Subtitles | كيف لك أن تتأكد من أن البقية سيوافقون على هذا |
Bunun çılgınca bir rüya olmadığından emin olmak için kendini çimdikliyor musun? | Open Subtitles | هل تضطر لقرص نفسك كي تتأكد من أنك لست بحلم مجنون؟ |
O, babanın her zaman eve döneceği bir yol bulabileceğinden emin olmak istemişti. | Open Subtitles | لقد كانت تريد أن تتأكد من أنه سيستطيع دوماً أن يجد طريق العودة لمنزله |
Senin görevin buradaki herkesin tarafımızda olduğundan emin olmak. | Open Subtitles | إنه عملك أن تتأكد من أن كل شخص يعمل هنا هو إلى جانبنا |
Peki, şimdi gidiyorum ama bir şeyden emin ol. | Open Subtitles | سأغادر الآن.. لكن يجب أن تتأكد من شيء ما |
Ve bir dahaki sefere haydut tutacağın zaman suç kaydına sahip olmadıklarından emin ol. | Open Subtitles | بالمرّة القادمة حين تستخدم فيها مجموعة مجرمين عليكَ أن تتأكد من أنهم لا يملكون سوابق إجرامية |
Bu kısmın yukarı baktığından emin ol sonra da sağa doğru çevir. | Open Subtitles | يجب أن تتأكد من استقامة هذين الجزأين، ثم يلج بالفتحة مباشرة. |
Çok fazla iniş ve çıkış var, sen sadece işin sonunda karşılığını aldığından emin olmak istiyorsun. | Open Subtitles | الكثير من الجيد والسيء وأنت تريد أن تتأكد من أن الكل سيدفع الثمن بالنهاية |
Çok fazla iniş ve çıkış var, sen sadece işin sonunda karşılığını aldığından emin olmak istiyorsun. | Open Subtitles | الكثير من الجيد والسيء وأنت تريد أن تتأكد من أن الكل سيدفع الثمن بالنهاية |
Cedric bu konuşmanın kopyasını aldığından emin olur musun? | Open Subtitles | سيدريك , هل لك ان تتأكد من تسليم اللجنه نسخه من تلك المقابله ؟ |
Konuştuklarının gerçek polis olduğundan nasıl emin olabilirsin? | Open Subtitles | كيف تتأكد من أنّ من قدّم لك العرض كان شرطياً حقيقاُ؟ |
Konuştuklarının gerçek polis olduğundan nasıl emin olabilirsin? | Open Subtitles | كيف تتأكد من أنّ من قدّم لك العرض كان شرطياً حقيقاُ؟ |
Bulunması kolay bir adam olduğundan emin olabilirsin. | Open Subtitles | من الأفضل لك أن تتأكد من سهولة إيجادك |
Kazanacağından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | - كيف يمكنك أن تتأكد من ذلك عليك الفوز |
Nasıl orada olduğundan bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف تتأكد من أنه هناك؟ |
- Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | -كيف لك لأن تتأكد من ذلك؟ |
Bak, benim bu konuda uzman olmadığım kesin ama biri kendisi söylemeden senin hakkında neler hissettiği konusunda emin olamazsın. | Open Subtitles | اسمع، أنا لست خبيراً ولكني أعلم أنك لن تتأكد من مشاعر شخص ما تجاهك حتى يخبرك ذلك الشخص بنفسه |
- Lex hemen döneceğini söyledi. - O olduğundan nasıl bu kadar eminsin? | Open Subtitles | قال ليكس إنه سيعود على الفور - كيف يسعك أن تتأكد من أنه كان هو فعلاً - |