"تتابعون" - Translation from Arabic to Turkish

• takip

Ayrıca haberleri takip ediyorsanız, sadece bunun yeterli olmayacağı oldukça açık.
أيضاً, إذا كنتم تتابعون الأخبار, إنه من الواضح أن ذلك فقط لن يكون كافياً

Onlarla olan anlaşmamı, uzun süredir takip etmenizin sebeplerinden birinin bu olduğunu düşünüyorum dolayısı ile onlarla baş edebilirsiniz.
التي جعلتكم تتابعون صفقتي معهم منذ مدة طويلة، إذن تستطيعون التعامل معهم

Özveriyle özgürlüğümüze hizmet için cesurca savaşan çocuklarımız hakkında. Eğer son zamanlarda haberleri takip ediyormusunuz bilmiyorum ...kocam bu hafta çok önemli birşey yaptı.
ويخدمون بايثار لمصلحة حريتنا لا اعلم ان كنتم تتابعون الاخبار مؤخرا

Haberleri takip ediyorsanız bir grup dev astreodin Birleşik Devletler'e yöneldiğini ve önümüzdeki 50 yıl içerisinde çarpışmanın olacağını duymuşsunuzdur.
حسناً، اذا كنتم تتابعون الاخبار فقد سمعتم ان هناك حزمة من الكويكبات الكبيرة متجهة نحو الولايات المتحدة من المتوقع ان تضرب في الخمسين عام القادمة

Şimdi parçayı yol boyunca çalacağım, ve siz de takip edeceksiniz.
وسوف أقوم بعزفها طيلة الوقت .. وأنتم سوف تتابعون التناغم " ب , س , ب , س , ب , س --

Futbalu takip etmezmisin ?
ماذا؟ يا رفاق ألا تتابعون كرة القدم؟

İkiniz de birbirinizi takip ediyorsunuz.
ولاحظت انكم تتابعون بعض في الانترنت

Bunu takip ediyor musunuz?
هل تتابعون هذا ؟

Siz çocuklar Kulak Misafiri'ni takip etmiyor musunuz? !
انتم لا تتابعون ايفزدروبير ؟

Politikayı takip ediyorsanız biliyorsunuzdur birkaç yıl önce ABD başkanı, beş yıl salgınla mücadele etmek için 15 milyar dolar taahhüt etti. Bu paranın çoğu Ugandayı örnek alan, davranış değişikliği yoluyla salgını azaltmayı deneyen programlara gidiyor.
إذا كنتم تتابعون السياسة, فقد تكونوا قد سمعتم من عدة سنوات تعهد الرئيس "الأمريكي" بـ 15 مليار دولار لمحاربة الوباء خلال خمس سنوات و حصة كبيرة من هذا المبلغ ستذهب للبرامج التي تحاول تكرار تجربة أوغندا و القيام بتغييرات سلوكية لتشجيع الناس و تقليل الوباء

(Kahkaha) Yakın zamanlarda ise Kenya basınını takip ettiyseniz, (Kahkaha-alkış-çığlıklar) Bunlar Kenyalı milletvekilinin akbabalara atfettikleri. Bunlarla mücadele etmek istiyorum.
ومؤخرا، إذا كنتم تتابعون الصحافة الكينية - (ضحك) (تصفيق) (تشجيع) - فهذه هي الصفات التي يوصف بها نواب البرلمان في كينيا. لكنني أريد أن أتحدى ذلك.