"تتباطأ" - Translation from Arabic to Turkish

• yavaşlar
• yavaşlıyor
• yavaşladığını
• yavaş
• yavaşlamaya
• yavaşlamıyor
• Oyalanma
• yavaşlıyorsun

Ama yaşlanırken, bu süreç yavaşlar.
ولكن مع تقدمنا ​​في السن، تتباطأ هذه العملية.

Düşman gemisi yavaşlıyor. 10 saniye içinde görüş alanında olacak.
سفينة العدو تتباطأ التعقب المرئي خلال 10 ثواني

Bana yavaşladığını söyleme sakın.
لا تخبرني أنك تتباطأ

Birçok özgünde gördüğünüz, çabuk başlarlar ama yavaş bitirirler.
ما يميز الكثير من المبدعين العظماء هو أنهم ينطلقون بسرعة في البداية ولكن سرعتهم تتباطأ عند النهاية.

Çünkü ufuk çizgisini aşan yolcunun imgesi aynı durumda kalana dek yavaşlamaya devam eder...
لأن صورة المسافر الذي يعبر الأفق... تتباطأ حتى يظلا عالقين في نفس الموقع...

Michael, Galt'ın metamorfik değişimleri yavaşlamıyor.
مايكل) ، التغيرات لدى (جالت) لا تتباطأ)

Al şunu. Al şunu. Oyalanma.
خُذها، خُذها، لا تتباطأ

O zaman neden yavaşlıyorsun?
إذاً لماذا تتباطأ ؟

Bunun gibi soğuk ortamlarda, kalp atışları ve metabolizma hızı yavaşlar.
في البيئات الباردة مثل هذه، تتباطأ ضربات القلب ومعدلات الأيض.

Araba yavaşlar, kapı açılır, ve ağaç dışarı.
تتباطأ السيارة، يُفتح الباب، وتتدحرج الشجرة.

Biraz yavaşlar mısın?
هلّ بالإمكان أن تتباطأ قليلاً؟

Çünkü Güneş'ten çok uzakta her şey daha yavaş oluştuğu için tüm bu süreçler yavaşlıyor.
لأن كلّ شيء يحدث أبطأ كلما بعدت المسافة من الشمس ، لذا كلّ هذه العمليات تتباطأ

92. yavaşlıyor, başaramayacağız.
إثنان وتسعون ، إنها تتباطأ نحن لن نفعلها

Yazın herşey yavaşlıyor.
قبل حلول الصيف تتباطأ الأمور في الصيف أتعلم؟

Bana yavaşladığını söyleme sakın.
لا تخبرني أنك تتباطأ.

Nabzının yavaşladığını hissedeceksin.
-ستشعر بضرباتِ قلبك تتباطأ

Gelecek yeniliklerdeki arz yavaş olacaktır.
بحصول الأكتفاء بالمستقبل عجلة الأختراع تتباطأ

Kurtarma çabaları yavaşlamaya başladı.
بدأت عملية الإنقاذ تتباطأ

- Hemen arkandan geleceğim. - Fazla Oyalanma.
لا تتباطأ

Niye yavaşlıyorsun. Al işte ses tanımaya geldik.
لماذا تتباطأ ؟