"تتبول" - Translation from Arabic to Turkish

    • işiyorsun
        
    • işiyor
        
    • işemek
        
    • işeme
        
    • işerken
        
    • çişe
        
    • altına
        
    • işeyen
        
    • işersin
        
    • çişini
        
    • işedin
        
    • işemeni
        
    • çiş
        
    • işer
        
    • işedi
        
    Ve şimdi de altına işiyorsun. altına işiyorsun. Open Subtitles و الأن أنت تتبول في بنطالك تتبول في بنطالك
    İşiyor musun, dizel kamyon mu durdu? Open Subtitles هل تتبول أم هذا مُحرك ديزل يعجز عن الدوران ما هذا بحق الجحيم ؟
    Emmek, ya da üzerimize işemek falan gibi. Open Subtitles كما تعرف، تمتصنا ، تتبول فوقنا أشياء كهذه
    Salkın altına işeme. Sadece yardım için buradayım. Open Subtitles لا تتبول فى ملابسك الداخلية أنا هنا فقط لمساعدتك
    Sizi hatta işerken veya sevişirken bile çekerim. Open Subtitles سأصورك حتى وأنت تتبول أو وأنت تمارس الحب
    Axel, belediye aracının üzerine işiyorsun. Open Subtitles كلا! "أليكس" لا تتبول على سيارة رجل البلدية
    Genç addam, uzun çizmelerime işiyorsun. Open Subtitles -أيها الرجل الصغير , أنت تتبول علي حذائي
    Şimdi de altına işiyorsun! Open Subtitles والآن تتبول فى بنطالك تتبوّل فى بنطالك
    86 yaşındaki büyükannem dışarıda komşunun çalılarına işiyor. Open Subtitles جدتي التي بعمر 86 سنة تتبول في الخارج على شجيرات الجيران.
    Erkekleri ayakta işiyor,kadınları işerken oturuyor. Open Subtitles الذكور تتبول وهي واقفة، الاناث تتبول وهي جالسة
    Cerrah bıçağıyla olan dahiliğini düşününce zevkle işiyor musun? Open Subtitles هل تتبول بحماسه كل مرة لأندهاشك من عبقريتك مع المشرط ؟
    Belkide lavaboya gitmiştir. O da işemek zorunda, değil mi? Open Subtitles ربما إضطرت بيتي للذهاب إلى الحمام لتتبول هي تتبول ، أليس كذلك ؟
    Demek istediğim, neden ben işemek için bu çalılığı seçmişken... siz de yanımda işiyorsunuz? Open Subtitles أقصد لماذا تتبول بجانبي؟ بينما يمكنك اختيار تلك ..الأعشاب هناك أو
    İdrar sfinkterin çok sıkı, ölmek istemiyorsan işeme. Open Subtitles ابقى هكذا ، لا يمكنك أن تتبول لتنقذ حياتك
    Sadece 15 dakikalığına. Daha sonra işerken yakıyor, ve evliliğini kabusa dönüştürüyor. Open Subtitles لمدة 15 دقيقة، ثمّ يحرقك عندما تتبول ويبدأ زواجك بالتدهور
    Ama birşeyler içemezsin çünkü eğer İçersen çişe gitmen gerekir. Open Subtitles لكن لايمكنك أن تشرب لأن شربك سوف يجعلك تتبول
    Bir keresinde bir kızla çıkmıştım. Ona her vuruşumda altına ediyordu. Open Subtitles لقد واعدت فتاة من قبلـ كل مرة أغازلها تتبول على نفسها.
    Etrafım, evin kalbi olan ve hayatta gördüğüm, ayakta işeyen ve aynı zamanda Tanrıyla konuşan tek kadın olan büyükannem tarafından yönetilen bir oda dolusu mutsuz kadınla sarılmıştı. Open Subtitles اللاتي ترأسهُنّا جدتي, قلبُ المنزل, المرأة الوحيدة التي سبق وأن رأيتُها تتبول واقفةً
    İyi bir WC bulamazsan, pantolonuna işersin. Open Subtitles كنت تتبول في بنطالك قبل أن تعرف كلمة دورة مياه
    Senin için söylemesi kolay. çişini tutmak senin için kolay tabi. Open Subtitles هذا سهل عليك لتقوله فأنت لن يكون عليك ان تتبول
    Neden bir cesedin üstüne işedin? Open Subtitles لماذا يمكن بأي شكل من الأشكال أن تتبول على جثة؟
    Sadece işemeni istedikleri için yapmıyorlar görmek de istiyorlar. Open Subtitles ليس فقط لأنهم يريدونك أن تتبول فهم يريدون أن يروك وأنت تفعل ذلك
    çiş yapman mı gerekiyor yoksa daha büyük problemlerin mi var? Open Subtitles هل تريد أن تتبول أم هناك شيء أكثر جوهريًا يدور في بالك؟
    Köpekler de gelir o duvarlara işer. Sen ressam olacaksın. Open Subtitles والكلاب تتبول على الجدران أنت سوف تصبح رساما
    Bacaklarını açtı ve yok etmek istermiş gibi ekrana işedi. Open Subtitles تباعد بين رجليها و تتبول على الشاشة كما لو كانت تريد أن تنجسه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more