"تتحدثُ" - Translation from Arabic to Turkish

• konuşuyorsun
• bahsediyorsun
• konuşuyordunuz
• konuşurken

Parmaklıkların ardından çok sert konuşuyorsun şerif.
.إنكَ تتحدثُ بوقاحةٍ خلف هذه القضبان أيها العمدة

Bir isim ortağıyla konuşuyorsun, o yüzden biraz saygılı konuşmanı öneririm.
،إنكَ تتحدثُ إلى شريكٍ رئيسي .لذا أقترحُ أن تقومَ بذلك بقليلٍ من الإحترام

Hep verdiklerin ve veremeyeceklerin hakkında konuşuyorsun.
أنت دائمًا ما تتحدثُ عن ما تهبه وعن ما لا تريد أن تهبه

Neden bahsediyorsun hiçbir fikrim yok.
ليس لدي أدنى فكر بالذي تتحدثُ عنه؟

Eve geldiğiniz zaman onunla konuşuyordunuz.
عندما أتيت إلى البيت كنت تتحدثُ إليه

Neden içimde benimle konuşmanın yarı nedeninin insanların benimle konuşurken sana bakma şekli olduğuna dair bir his var?
لماذا ينتابني دائما ذلك الإحساس بأن أقوى دافع لكَ للحديث معي هو نظرة الناسِ لكَ و أنتَ تتحدثُ معي ؟

Kendine iş adamı diyorsun iyi giyinip güzel konuşuyorsun ama küçük bir gangsterden başka bir şey değilsin.
أترى، أنتَ تدعو نفسكَ "رجل أعمال" و تقوم بإرتداء بذل راقيّة، و تتحدثُ بلباقة مطلقة. ولكن مع ذلك، أنتَ مجرد مجرم صعلوك.

Evet John, hayvanlarla mı konuşuyorsun?
إذن يا (جون)، أنتَ تتحدثُ للحيوانات الآن، أليس كذلك؟

- Sen de benim maçımda konuşuyorsun.
-أنت تتحدثُ أثناء مباريات كرة القدم خاصّتي .

Kıyafetlerinle konuşuyorsun.
أنت تتحدثُ إلى ملابسكـ

- Benimle böyle mi konuşuyorsun?
هل تتحدثُ ألي بهذه الطريقة ؟

Neden benimle böyle konuşuyorsun?
لماذا تتحدثُ إليّ هكذا؟

Sen neden bahsediyorsun lan?
مالذي تتحدثُ عنهُ بحق الجحيم ؟

Se - Sen neden bahsediyorsun?
مالذي تتحدثُ عنه أنتَ بحق الجحيم ؟

Sen neden bahsediyorsun?
ما الذي تتحدثُ عنه بحق الجحيم؟

Ne sikimden bahsediyorsun sen?
هم ؟ مالّذي تتحدثُ عنهُ بحقّ الجحيم ؟

Sen neden bahsediyorsun, başka bir cinayet daha mı?
ماذا .. ما الذي تتحدثُ عنهُ؟ ـجريمةقتلأخرى!

Geçen gece arkadaşınızın kızı hakkında konuşuyordunuz.
كنت تتحدثُ تلك الليلة عن إبنةِ صديقك

Bir gece, ben tutsakken uyandığımda onu orada olmayan biriyle konuşurken buldum.
ليلة واحدة , عندما كُنت محاصرة أستيقظت لأراها تتحدثُ مع شخص لم يكن له وجود