Hey, hızlı hareket etme, dostum. Belki kusarsın falan. | Open Subtitles | لا تتحرك بسرعه كبيرة ربما تتقيأ أو شئ مثل هذا |
Benden söylemesi, yeni bebek doğurmuş birine göre çok hızlı hareket ediyor. | Open Subtitles | أعترف أنه بالنسبه لإمرأه أنجبت طفلة للتو، فهي تتحرك بسرعه ملحوظه |
Şimdi çok hızlı hareket ediyorsun. Mumyalar o kadar hızlı hareket etmez. | Open Subtitles | نعم, لا انت تتحرك بسرعه الام لاتتحرك بتلك السرعه |
Bu sefer isalmişçesine hızlı hareket etmelisin, dostum. | Open Subtitles | يجب عليك ان تتحرك بسرعه يا رجل |
Karanlık bir yer ve müzik çalıyorlar aptalca bir şeyler yapmak için çok çok hızlı dönüyor. | Open Subtitles | أنها مظلمة و يشغلون الموسيقى تتحرك بسرعه و تدعك تفعل أشياء غبيه |
Adalet çarkı hızlı dönüyor. | Open Subtitles | عجلة العداله تتحرك بسرعه |
Çok hızlı hareket eder ama neredeyse hiç ses çıkarmaz. | Open Subtitles | إنها تتحرك بسرعه و بالكاد تصدر صوتاً |
Cisimler çok hızlı hareket ediyorlar. | Open Subtitles | أشياء تتحرك بسرعه حقاً |
Çok hızlı hareket ediyordun. | Open Subtitles | كنتَ تتحرك بسرعه |