CA: Ama o zaman Hyperloop'un bir tünelde oldukça uzun mesafeler aldığını hayal edebiliyorsun. | TED | لكنك تستطيع أن تتخيّل هايبرلوب داخل نفق يسير لمسافات طويلة جدًا. |
Önce bulanık bir topa benziyordu ve kraterleri gördüğünüzü hayal edebiliyordunuz. | Open Subtitles | يمكنك أن تتخيّل رؤية الحفر لكن ما ان إقترب أكثر |
Bazen uykuya dalmadan önce kendisini şehvetli durumlarda hayal eder. | Open Subtitles | أحياناً قبل أن تنام تتخيّل نفسها في أوضاع مثيرة |
Babamın valiz hazırlarken aramasına şaşırdığımı tahmin edersiniz. | Open Subtitles | تستطيع أن تتخيّل دهشتي لسماعي صوته أثناء حزمي لأمتعة أبي |
Adalet bakanlığının kıçının ne kadar yakınına sokulacağını tahmin edebiliyor musun? | Open Subtitles | هل بوسعك أن تتخيّل إلى أي مدى ستقوم وزارة العدل الأمريكية بالقسوة عليك بسبب هذا ؟ |
Kendi geçmişini silmenin nasıl bir şey olduğunu düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | هل يمكن أن تتخيّل أنكّ ستمحو ماضيك الخاص ؟ |
Ama altı milyar insan... Bir düşünsene. | Open Subtitles | لكنْ هناك ستّة مليارات إنسان حاول أنْ تتخيّل ذلك |
Çok denedi... hayal edebileceğinden daha fazla, çünkü seni seviyor. | Open Subtitles | لقد حاول كثيراً.. 0 أكثر مما تتخيّل لأنه يحبك |
Dinleyenlerin çıplak olduğunu hayal ettiğini söylemiştin ya? | Open Subtitles | هل تتذكر عندما قلت أنك تتخيّل جميع المستعمين عرايا ؟ |
Mickey hayal bile edemeyeceğimden fazla eğleneceğimi söylemişti haklıydı. | Open Subtitles | أخبرني ميكي بأنّني سأتمتّع بهذا أكثر مما كنت أن تتخيّل. وكان محقاً. |
Mickey hayal bile edemeyeceğimden fazla eğleneceğimi söylemişti haklıydı. | Open Subtitles | أخبرني ميكي بأنّني سأتمتّع بهذا أكثر مما كنت أن تتخيّل. وكان محقاً. |
Güzel bir kadın görsen onu çıplak halde altında yatarken hayal ettiğin olmuyor mu? | Open Subtitles | بكل مرة تجتمع بفتاة جميلة لا تتخيّل كيف تبدو اذا كانت تحتك عارية |
Hergünün yalan oluşunun bedelini hayal bile edemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتخيّل ما يتطلّبه الأمر حينما يكون كلّ يوم كذب |
Sizin üzerine yapılan bahisleri hayal bile edemezsiniz. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تتخيّل المال الذي تم به الرهان عليك |
Kızınızın kapıdan sağ salim girdiğini hayal etmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | عليك أن تتخيّل ابنتك الصغيرة تدخل من ذاك الباب الأمامي، آمنة وسليمة. |
Burada üç hafta içinde olabilecek değişiklikleri hayal etmelisin. | Open Subtitles | عليك أن تتخيّل التّغيّرات التي ستحصل هنا خلال 3 أسابيع |
Nasıl olduğunu tahmin edersin. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تتخيّل كم حسنا الذي ذهب إنتهى. |
Ama seni, tahmin ettiğinden çok daha fazla sevdiğini bilmelisin. | Open Subtitles | لكنّ يجب أن تعرف، لقد أحبّتك أكثر مما يمكن أن تتخيّل. |
tahmin edebilirsin halen biraz... Garip burası. | Open Subtitles | يمكنك أن تتخيّل ذلك النوع من الغرابة أن تكون هنا |
Kendi geçmişini silmenin nasıl bir şey olduğunu düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | هل يمكن أن تتخيّل أنكّ ستمحو ماضيك الخاص ؟ |
200 yıllık deliliğini yanımda taşımaya çalıştığımı düşünsene? | Open Subtitles | يمكنك أن تتخيّل إذا حاولت الحمل سنواتك الجنون 200الـ ؟ |
Şu an... senin krallığında, hayal bile edemeyeceğin kadar büyük bir ordu yetişiyor. | Open Subtitles | في مملكتك الخاصة، الجيش الأعظم ينمو... منك تستطيع ان تتخيّل |