"تتصل بك" - Translation from Arabic to Turkish

    • seni aramasını
        
    • seni arıyor
        
    • Seni aramadı
        
    • seni arayıp
        
    • seni arayacak
        
    • sizi aramasını
        
    • seni aramayacak
        
    • size ulaşabileceği
        
    • haber yok
        
    Ona seni aramasını söyledim. Open Subtitles الزوجات اصبح قلبهن قاسي اخبرتها ان تتصل بك
    Şu anda toplantıda fakat çıktığı zaman seni aramasını söylerim. Open Subtitles أنها بإجتماع الاَن فقط أستطيع أنا اجعلها تتصل بك عندم ينتهي الإجتماع
    Kız seni arıyor, Greg.Bu aramayı hatırladın mı? Open Subtitles إنها تتصل بك جريج ، أتتذكر تلك المكالمة؟
    Bir sürü insan ipliğini pazara çıkarmak için seni arıyor olacak. Open Subtitles ثق بيّ، لا ترد على الهاتف. كثير من الأشخاص سوف تتصل بك تُحاول التدخل بمسائلك الشخصيّة.
    Seni aramadı. Blackberry arızalıydı. Open Subtitles لم تتصل بك, أنها المخطئ منسق مواعيدى عاطل
    seni arayıp, isim ve adresimi söylemek için telefonumu getireyim. Open Subtitles سأجعل مساعدتي تتصل بك لتعطيك اسمي وعنواني
    Bu bir geri arama servisi. Bir kız seni arayacak. Open Subtitles هذه خدمة إعادة الأتصال بنت سوف تتصل بك لاحقاً
    Evet, tamam, en kısa zamanda sizi aramasını sağlayacağım. Open Subtitles نعم، حاضر، سأبلغها بأن تتصل بك لاحقاً بأسرع ما يمكن.
    Şunu unutma, Sue beni daha çok seviyor ve üniversiteye gittiğinde ben onu arayacağım, o seni aramayacak. Open Subtitles فقط تذكر أن سو تحبني أكثر و عندما تغادر الى الكلية سوف أقول لها بأن لا تتصل بك
    Joni nin size ulaşabileceği... bir kartınızya da numaranız varmı, Detectif Leverenz? Open Subtitles ألديك بطاقة أو رقم قد تتصل بك (جوني) أيّها المحقق ( ليفيرينز؟ )
    Harika, seni aramasını söylerim. Open Subtitles ممتاز. سأجعلها تتصل بك شكراً، سيدي.
    Jane'nin masasında. Tamam, seni aramasını söylerim. Open Subtitles حسنٌ ، سأجعلها تتصل بك شكراً لك
    Onu görürsem, ona seni aramasını söylerim. Open Subtitles عندما أراها، سوف أقول لها أن تتصل بك
    Ondan haber alır almaz seni aramasını söyleyeceğim. Open Subtitles سأخبرها أن تتصل بك في أقرب وقت ستجيبني
    Bak,ona ulaşınca, seni aramasını söylerim,tamam mı? Open Subtitles اسأجعلها تتصل بك عندما أجدها، حسنا؟
    O sadece seni arıyor. Open Subtitles اعلم جيداً انها تتصل بك غالباً
    Karın sabahın ikisinde seni arıyor. Selam, bebeğim. Open Subtitles زوجتك تتصل بك في الثانية صباحاً
    Sarah neden seni arıyor baba? Open Subtitles لماذا تتصل بك سارة؟
    - Seni aramadı değil mi? Open Subtitles لم تتصل بك, أليس كذلك؟
    İndiğinde Seni aramadı yani? Open Subtitles -إذن هي لم تتصل بك حين وصلت؟
    Seni aramadı mı? Open Subtitles ألم تتصل بك ؟
    Gerektiği zaman seni arayıp durumdan haberdar edecekmiş. Open Subtitles وسوف تتصل بك لتعرف متى يمكنك القدوم
    Zaten Bette senin kalmanı, ve konserin tadını çıkarmanı istedi- ve en kısa zamanda seni arayacak, tamam mı? Open Subtitles وأن تستمتعي بالحفل وسوف تتصل بك حالما تستطيع
    İlk fırsatta sizi aramasını sağlayacağım. Open Subtitles - حسناً, إذاً بالتأكيد, سأدعها تتصل بك حالما
    Asla seni aramayacak. Open Subtitles لن تتصل بك مجدداً.
    Joni'nin size ulaşabileceği bir kart ya da numaranız falan var mı Dedektif Leverenz? Open Subtitles ألديك بطاقة أو رقم قد تتصل بك (جوني) أيّها المحقق ( ليفيرينز؟ )

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more