Lily'yle yaşarsan hayatının nasıl olacağını hayal edebiliyor musun? Tatlım, ben geldim. | Open Subtitles | هل تتصور حياتك مع ليلي ؟ . عزيزتي , أنا في البيت |
Bir de Bell'in gerçekten hastayı soyup, muayene etmeye başladığında daha neleri ortaya çıkaracağını artık siz hayal edin. | TED | وعندما يبدأ بيل بتفحص المريض، والكشف عليه، لا يمكنك إلا أن تتصور كم من الحقائق يمكنه كشفها. |
- Bak, benim zaten kendi sorunlarım var. - düşündüğünden daha kötü. | Open Subtitles | ـ أنظر, لدي مشاكلي الخاصة ـ أنها أسوأ مما تتصور |
İkinizi de tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum ama buna izin veremem. | Open Subtitles | أحببت كلاكما كثيراً أكثر مما تتصور لكن لا يمكنني ترك هذا يحدث |
Saat üçe beş kala sandığından çok daha yakın dost olacağız. | Open Subtitles | قبل حلول الثالثة، وسنصبح أقرب إلى بعضنا البعض أكثر مما تتصور |
düşünebiliyor musun, öyle güçlü bir varlık kızgın olduğunda neler yapabilir? | Open Subtitles | هل تتصور كيف ستكون نتيجة غضب شيء بمثل تلك القوة الرهيبة؟ |
Evet, başarısız bir bilim adamı sandığın kadar fazla para ödeyemez. | Open Subtitles | نعم,حسنا,أن تكون عالما فاشلا لا يوفر لك المال بقدر ما تتصور |
hayal edin, bir film yönetmeninin sadece hayal gücünü kullanarak önündeki dünyayı yönetebildiğini. | TED | هل تتصور, اذا استطعت, مخرجة فلم تستطيع ان تستعمل خيالها فقط وتخرجه أمام العالم؟ |
Asla hayal edemeyeceğiniz muhafazakar alimler gönüllü oldu. | TED | حتى النقاد المحافظين الذين لم تكن تتصور أن يتكلموا في الأمر. |
Ama okyanusa gelince, hayal gücüm doğayla yarışamazdı. | TED | ولكن ما ان تخوض في المحيط فان مخيلتك لن تتصور ما يمكن للطبيعة ان تنتجه من ابداعات ومخلوقات |
Böyle bir şey yapacağını hayal edebilir miydin? | Open Subtitles | هل يمكنك ان تتصور انه يمكن ان يفعل مثل هذا العمل ؟ |
Belki de düşündüğünden daha az zevkli ve daha çok masraflıdır. | Open Subtitles | لربما المتعة أقل, بينما سيكون الثمن أغلى مما تتصور |
Belki de düşündüğünden daha az zevkli ve daha çok masraflıdır. | Open Subtitles | لربما المتعة أقل, بينما سيكون الثمن أغلى مما تتصور |
Yargılama yapmayan bir tavrı korumak düşündüğünden daha zordur. | Open Subtitles | الحفاظ على قرار عدم إصدار الحكم أصعب مما تتصور |
Belki de tahmin ettiğin kadar aklımız kolay çelinmiyordur, Moray. | Open Subtitles | ربما ليس من السهل إغراءنا , كما تتصور , موراي |
tahmin edeceğin üzere, sana soracak pek çok sorum var. | Open Subtitles | كما يُمكنك أن تتصور ، أنا لدىّ الكثير من الأسئلة |
Saat üçe beş kala, sandığından daha yakın arkadaş olacağız. | Open Subtitles | قبل حلول الثالثة، وسنصبح أقرب إلى بعضنا البعض أكثر مما تتصور |
Geldiğim için çok şanslısın o zaman. sandığından daha şanslısın. | Open Subtitles | حسناً، ألست محظوظاً لأنني أتيت محظوظ بأكثر مما تتصور |
Haftada 21 papel alıyorlardı, düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | كانوا يحصلون على 21 جنيها في الأسبوع، هل تتصور هذا؟ |
Evet. Belki sandığın kadar kötü olmaz. | Open Subtitles | نعم ، ربما إن الأمر لن يكون سيئاً كما تتصور |
Biraz eski, hatta düşündüğünüzden daha eski diyebilirim. | Open Subtitles | إنه قديم جداً , كما تعلم . أقدم مما تتصور |
Düşünsene, Meksikalı biri Senatör'ü vursa halk onu Başkan bile seçer. | Open Subtitles | هل يمكنك ان تتصور لو ان احدهم يطلق النار على السيناتور وذلك الشخص كان مكسيكياً سينتخب الناس رئيساً |
Daha iyi ya da daha kötü için, ve sandığınızdan da yakın bir zamanda bu seçimler bize bağlı olacak. | TED | للأفضل أو للأسوأ ، و أقرب مما تتصور ، هذه الخيارات ستكون متروكة لنا. |