"تتطور" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelişiyor
        
    • evrim
        
    • gelişir
        
    • gelişme
        
    • evriliyor
        
    • evrimleşir
        
    • geliştiğini
        
    • değişir
        
    • gelişmemiş
        
    • gelişmekte
        
    • dönüşebilir
        
    • geliştiriyor
        
    • evrimleşmeye
        
    Ve bu kusursuz bir origami gibi hücreler gelişiyor dört hafta boyunca saniyede bir milyon hücre ile, kendi kendine katlanıyor. TED وكالسحر تماماً تتطور الخلايا بمعدل مليون خلية كل ثانية لمدة اربع اسابيع وتقوم برصف نفسها
    Teknik yetenekler dünya çapında gelişiyor ve bireyler ve küçük grupların kendi avantajları var. TED تتطور القدرة التقنية في جميع أنحاء العالم، ويتمتع الأفراد والمجموعات الصغيرة بالأفضلية.
    Ancak yaşam bir sıra takip ederek evrim geçirmez ve sıra bizimle sona ermez. TED ولكن الحياة لا تتطور في سلسلة متصلة، ولا تنتهي عندنا.
    Benim teorime göre ,dil öyle bir yolla gelişir ki, sesler, dinleyicinin öznel ve kişisel sezgi deneyimlerine uyar, eşleşir. TED تبعاً لنظريتي .. اللغة تتطور تبعاً للأصوات وتتواكب معها لكي تصبح متناغمة مع الموضوع والشخص والغاية والنية والمغزى بالنسبة للمستمع
    Mükemmeliyetçilik gelişme çağımızda ortaya çıkar, bu yüzden gençler daha savunmasızdır. TED الكمالية تتطور في سنواتنا التكوينية ولذلك فالشباب مستهدفون أكثر من قبل
    Benim Asya birliği dediğim, Güneydoğu Asya ulusları arasında bir barışa doğru evriliyor. TED إنها تتطور إلى ما أسميه باكس آسيانا، سلام بين دول جنوب شرق آسيا.
    Ayı nüfusları nesiller boyunca evrimleşir. Open Subtitles بل أنَّ مجموعات الدببة تتطور بمرور الأجيال.
    Bunu, yeniden düzenlemeye yardım etmek ve dünyanın nasıl geliştiğini anlamak için yapabiliriz. TED يمكننا القيام بذلك للمساعدة في إعادة بناء وفهم كيف تتطور المناظر الطبيعية للأرض.
    Fakat dikkatli olmalıyız çünkü sıtma -- yani parazit gelişiyor ve sivrisinekler de gelişiyor. TED و لكن يجب علينا أن نكون حذرين من الملاريا لأن الطفيليات تتطور, والبعوض يتطور كذلك
    Belki de bana öyle geliyordur ama aramızda bir dostluk gelişiyor sanki. Open Subtitles قد يكون هذا شعوري وحدي.. ولكني أشعر بالألفة تتطور بيننا
    Sinyal örneği bilgidir. Kendi üstünde gelişiyor. Open Subtitles هذه الاشاره النموذجيه تتعلم إنها تتطور تدريجيا من تلقاء نفسها
    Aslında, bireysel organizmalar hiç evrim geçirmiyorlar. TED في الواقع، فإن الكائنات الحية نفسها لا تتطور على الإطلاق.
    Ve bu bağlantılı, ilişkili ağ sürekli evrim halinde. TED و هذه الشبكة من العلاقات تتطور تدريجياً.
    Kan ve beyin hücrelerinin evrim geçirdiğini tahmin ediyordum. Open Subtitles اعتقد اذا كانت خلايا دمه تتطور اذا حتى خلايا دماغه.
    Korpus luteum hamileliğin sürmesi için gerekli projesteronu gebeliğin altıncı haftasından yedinci haftasına kadar üretmekle sorumludur. Plesenta, bebeğin doğumuna -yaklaşık 40 hafta sonraya- kadar gelişir ve yerini devralır. TED الجسم الأصفر مسؤول عن إنتاج البروجسترون الضروري لضبط الحمل و استمراره حتى الأسبوع السادس أو السابع إلى أن تتطور المشيمة و تقوم بذلك حتى يولد الطفل في الأسبوع الأربعين تقريباً
    Şarkılar, birimler veya ifadeler eklendiğinde, değiştirildiğinde veya bırakıldığında zamanla gelişir. TED تتطور الأغاني مع مرور الوقت حيث يتم إضافة أو تغيير أو إلغاء الوحدات أو العبارات.
    Fakat sağ tarafta, gelişme zihniyetine ve yeteneklerinin geliştirilebileceği fikrine sahip öğrencileri görüyorsunuz. TED ولكن على اليمين، لديك الطلاب ذوي العقول القابلة للنمو، فكرة ان القدرات قد تتطور.
    Antropolojiyi etkileyici bulmamın nedenlerinden biri de olguların sürekli evriliyor olması. Open Subtitles أحد أسباب إعجابي الشديد بعلم الإنسان هو أن الوقائع نفسها تتطور.
    Primatlar milyonlarca yılda evrimleşir. Ben saniyeler içinde evrimleşirim. Open Subtitles تتطور القرود على ملايين الأعوام، وأنا أتطور خلال ثوانٍ.
    Bu da tüm insan topluluklarının doğrusal gelişim içinde tek bir sona doğru geliştiğini iddia ediyordu. TED إنها تدعي أيضاً أن كل المجتمعات الإنسانية تتطور في تقدم طولي باتجاه نهاية فردية.
    Yaşlandıkça ölüme bakış açımız değişir. TED وغالبًا يأتي هذا الإدراك على مراحل. فكرتنا عن الموت تتطور كلما كبرنا.
    Sana açıklamama izin ver primat: sizin solucanlar gelişmemiş. Open Subtitles دعينى أوضح شىء أيتها البدائية تلك النماذج للأسف لم تتطور
    geçmeleri gerektiği anlamına geliyor. gelişmekte olan ülkeler ve yükselen ekonomiler için sorun ve en zor görev; salınımsız büyümek. Çünkü kalkınmak zorundalar; halkları çok fakir. TED و بالنسبة للدول النامية و الاقتصادات الناشئة، فإن المشكلة والتحدي لها هو أن تنمو دون مشاكل الانبعاثات، حيث يجب أن تتطور فالسكان فيها يعانون من الفقر كثيرًا.
    Ama tedavi ettireceğim derken işini kaybetmekten çok korkuyorsan, kalp krizine dönüşebilir. Open Subtitles لكن إن كنت قلقاً حيال فقدان وظيفتك علي أن تعالجها يمكن أن تتطور لأزمة قلبية
    Kendini geliştiriyor olmalısın. Open Subtitles يبدو بأنك تتطور
    Böyle parlak yıldızların etrafında evrimleşmeye zamanları olmaz. Open Subtitles لن يكون لها وقت لأن تتطور حول هذه النجوم الأكثر سطوعاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more