"تتطوعين" - Translation from Arabic to Turkish

• gönüllü

gönüllü olursun. Çocuk yetiştirirsin.
تعملين سبعة أيام بالأسبوع تتطوعين للأعمال، تربين طفلة

Güzel eşimle bugün gönüllü olarak bir şeyler yapacağınızı duydum.
أسمع إنكِ تتطوعين مع زوجتي الجميلة اليوم.

Senin yüzbaşının harbine gönüllü olduğunu göremedim.
أتعلمين، أنا لم أركِ تتطوعين في حرب النقيب هذه

Bu aile seni o tür yerlerden uzak tutmak için ne badireler atlattı ve sen hala oralarda kendini gösterip gönüllü ziyaretlere mi gidiyorsun?
هذه العائله كادت ان تسقط لتبقيكِ بعيده عن ذلك المكان، والان تتطوعين لتذهبي لهناك؟

Önce konserveleri götürmeye gönüllü oldun şimdi de nefret ettiğin bir kasabaya akşam yemeği mi vereceksin?
في بادئ الأمر تتطوعين لحمل المعلبات والآن لا تودين التنزه من أجل بلدة تكرهينها؟

Yani her zaman bir yerlere koşuşturuyorsun... bir şeyler pişiriyor, bir yerlere gönüllü oluyorsun.
أقصد أنت دائماً ما تهربين من أو إلى هنا تطبخين شيئاً, تتطوعين بشيء

Yardım için gönüllü olduğunu görmüyorum.
لا أراك تتطوعين لتحسين الأوضاع.

Her akşam ve hafta sonu gönüllü müsün?
تتطوعين في كل ليلة و في كل عطلة اسبوع؟

Hayatında ilk defa hastanenin cadılar bayramı evinde gönüllü olmuyorsun.
...تلك المرة الأولى التي لا تتطوعين بها في المشاركة في معرض المنزل المسكون للأطفال

gönüllü ders veriyormuşsunuz.
-هل تتطوعين 3 أيام في الأسبوع ؟

gönüllü değilsin.
أنتِ لا تتطوعين

Neden gönüllü olmuyorsun?
جيني ؟ لماذا لا تتطوعين ؟

O genç kız için gönüllü olduğunu gördüm.
رأيتك تتطوعين لتلك الفتاه

Boş boş duruyor gibi görünmemek için kitapçıda gönüllü oluyorsun.
إنك تتطوعين فقط بالمكتبة

Parmağını kesmek ve aile üyelerini daima lanetlemeye gönüllü olan sen değilsin.
لا أراك تتطوعين لجرح اصبعك

Bu görev için gönüllü oluyor musun?
هل تتطوعين من أجل المهمة؟

Sonra da sen Martin'i gönüllü olarak ona mı bırakıyorsun?
ثم تتطوعين لتركه مع ( مارتن) ؟

İşlere gönüllü oluyorsun.
تتطوعين للعمل