Ve benimle işbirliği yapmadığın için kaçarsa hayatın resmen sona ermiş demektir. | Open Subtitles | وإن تمكن من الهرب بسبب أنكِ لم تتعاوني معي فحياتكِ رسمياً انتهت |
Tek yapman gereken bizimle işbirliği yapman hayatından sonsuza kadar çıkmasını sağlayabiliriz. | Open Subtitles | كل ما عليكِ فعله هو أن تتعاوني معنا و سنخرجه من حياتك للأبد |
Ama onları almam için bu kez bizimle işbirliği yapman lazım. | Open Subtitles | لكن لأجل أن أحصل عليهم أريد منكِ أن تتعاوني معي هذه المرة |
Senin iyi olduğunu biliyor ve sevgilerini gönderdi ve iş birliği yapmak istiyor. | Open Subtitles | هو يعلم أنك بخير وهو يرسل حبه وهو يريدك أن تتعاوني معنا |
Eğer iş birliğinde bulunmazsan, anlaşma iptal olacak ve suçlamalar da düşmeyecek. | Open Subtitles | ان لم تتعاوني سيلغى الاتفاق وستعاد التهم |
İşbirliği yapmazsa şartlar ne olursa olsun, onu alıkoyamayız. | Open Subtitles | إذا لم تتعاوني معه، لن نتمكن تحت أي ظروف بأن نعتقله. |
Bölge savcısı işbirliği yapman için baskı yapacak. | Open Subtitles | إنّ المدعيةَ العامة ستضغطُ عليكِ لكي تتعاوني. |
Bölge savcısı işbirliği yapman için baskı yapacak. | Open Subtitles | إنّ المدعيةَ العامة ستضغطُ عليكِ لكي تتعاوني. |
Ama eğer, seni Fransızların elinden uzak tutmamızı istiyorsan, - ...işbirliği yapman gerek. | Open Subtitles | إذا أردت أن نبقيك بعيدا عن قبضة الفرنسيين يجب أن تتعاوني معنا. |
Hanımefendi, işbirliği yapmazsanız, oğlunuzu bulamayız. | Open Subtitles | يا سيدتي إن لم تتعاوني معنا فلن يكون بوسعنا العثور على ابنك |
İşbirliği yapman akıllıca olurdu. | Open Subtitles | سيكون من الحكمة أن تتعاوني معنا |
İşbirliği yapmazsan on sene içerde yatabilirsin. | Open Subtitles | سوف تسجنين لعشر سنوات إذا لم تتعاوني |
Eğer işbirliği yaparsan oğlunu incitmesine engel... | Open Subtitles | لن ندعه يؤذي إبنك ، لكن عليكِ أن تتعاوني... |
Ya benimle işbirliği yaparsınız ya da konuşmaktan daha az hoş yöntemler kullanmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | ...إما أن تتعاوني معي أو سأضطر لاستخدام أساليب أقل متعة من الحديث |
Tam işbirliği sağlayacağını umuyorum. | Open Subtitles | وأتوقع منكِ أن تتعاوني معه إلى أقصى حد |
Ve, benimle işbirliği yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | وأريد منكِ بأن تتعاوني |
Size, gönüllü olarak işbirliği yapmanızı tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | أقترح أن تتعاوني |
İş birliği yapmazsanız, teröre destekten dolayı suçlanacaksınız. | Open Subtitles | سوف تتهمين بمساندة الإرهاب وإن لم تتعاوني معنا |
İş birliği yapmazsanız, teröre destekten dolayı suçlanacaksınız. | Open Subtitles | سوف تتهمين بمساندة الإرهاب وإن لم تتعاوني معنا |
Bu çalışma önemli ve benimle iş birliği yapmalısın, yoksa sana ve ötekilere hiç hoşlanmayacağın ve sonradan ikimizin de | Open Subtitles | هذا عمل مهم وأريدك أن تتعاوني معي، وإلا سأضطر إلى أن أكون قاسياً جداً تجاهك وتجاه الآخرين بطرق لن تسرك إطلاقاً |
Eğer iş birliğinde bulunmazsan, anlaşma iptal olur. | Open Subtitles | ان لم تتعاوني سيلغى الاتفاق |