"تتغوط" - Translation from Arabic to Turkish

• kakasını
• kakanı
• kaka
• sıçıp
• sıçarken
• sıçıyorsun
• altına
• sıçarsın
• tuvalete
• sıçmasını
• sıçtığını
• sıçar
• sıçman
• Sıçıyor
• pisleme

Madison'ı klozete alıştırmaya çalışıyoruz ve ben orada olana kadar kakasını yapmayacak.
نحن نضع ماديسون على النونيه وهى لا تريد ان تتغوط الا اذا كنت معها

Yılın geri kalanında bir daha sıçmak zorunda kalmamak için 24 saatlik süreçte hiç durmadan, bir yıllık tüm kakanı sıçabilmek.
القدرة على عدم التغوط لمدة عام كامل ثم تتغوط لمدة 24 ساعة كاملة بدون توقف ثم لا تتغوط مُجدداً باقي العام

Birisinden saçına kaka yaptıktan sonra iguanasından kurtulmasını isteyebilirsin.
يمكنك أن تطلب من شخص ما أن يتخلص من الإغوانا بعد أن تتغوط على شعرك

Hayvanlar evimizi sıçıp batırı- yorlar ve biz temizliyoruz.
الحيوانات تتغوط في منازلنا ونحن من ينظف خلفها

Yaklaşık üç hafta önce sen sıçarken ben odandaydım ve yurt başvuru formunu gördüm.
كنت متواجد في غرفتك قبل ثلاثة اسابيع بينما كنت تتغوط رأيت نماذج السكن

Haftada 70 kere işeyip sıçıyorsun.
إنك تتغوط وتتبول سبعين مرة بالاسبوع

İğrenç, doğum sancısı çeken kadınların bazen altına kaçırdıklarını biliyor muydun?
مقزز .. هل تعرفين ان المرأه في العمل أحيانا تتغوط ؟

O kadar acı mı? Onu yersen, beş gün boyunca durmadan sıçarsın.
إذا أكلت ذلك , سوف تتغوط على نفسك لمدة خمسة أيام

Son yemeğinden sonra son bir kez tuvalete çıkmana izin verirler mi?
هل تعتقد بأنّهم سيتركونك تتغوط بعد وجبة طعامك الأخيرة؟

Queen Latifah'ın bir sıcak hava balonundan ağzıma sıçmasını.
كنت أود لأدع ملكة (لاتفيا) أن تتغوط في فمي من منطاد لعين.

Atların yürürken sıçtığını biliyor muydun?
هل تعلمين بأن الأحصنة تتغوط بينما تمشي ؟

Madison, Andy yanında dikilmediği sürece kakasını yapamıyor.
وماديسون لا تستطيع ان تتغوط الا واندى يقف بجانبها

Kedi kakasını yaptığında köpeğin ağzına mı gidiyor?
...عندما القطة تتغوط ماذا يخرج من فم الكلب؟

Dünyanın sonu gelince, istediğin yere işeyip, kakanı yapabilirsin.
بما أن نهاية العالم وشيكة بإمكانك أن تتغوط وتتبول أينما شئت

- Bir an önce kakanı yapman gerek.
بمجرد ذهابهم انت بحاجة الى ان تتغوط

Hayır, bu kötü. Halının üzerine kaka yapılmaz.
لا، تشارلي، أنت سيء ، سيء ، لا يجب أبداً ان تتغوط على السجادةَ.

Hayatı boyunca köpeğinin üstüne sıçıp durur artık. P-p-p!
لتجد نفسها تتغوط على كلبها لبقية حياتها

Sen sıçarken bir hatunun sana sakso çekmesi.
إنه عندما تعطيك فتاة جنس فموي وأنت جالس على المرحاض تتغوط

Yani sen öylece... insanların evine mi sıçıyorsun, haksız mıyım?
إذا أنت فقط... انت تتغوط على منازل الناس؟

Buradan her geçişinde altına ediyormuşsun.
فى كل مرة تتذكر فيها الماضى فى هذا المكان تتغوط فى سروالك

Osurmaya devam edersen er ya da geç sıçarsın.
اذا واصلت بإخراج الريح.. عاجلا أم آجلا سوف تتغوط

Git ve de ki bütün gündür sıçıyorum, altıma bile sıçtım, tuvalete yetişemedim, hatta paçamdan aktı.
أنك تتغوط على نفسك طوالاليوم، وتتغوط على سروالك ولاتستطيعالوصولللمرحاض، والقذارة تسقطمنعندساقيك،

Bunun yerine Queen Latifah'ın, siktiğiminin bir sıcak hava balonundan ağzımın içine sıçmasını tercih ederdim.
كنت أود لأدع ملكة (لاتفيا) أن تتغوط في فمي من منطاد لعين.

Tanrım, sana Flores'in günde kaç defa sıçtığını ne kadar söylemem gerekiyor?
يا للمسيح, استطيع إخبارك كم مره باليوم تتغوط "فلورس"

İnsan nasıl kendi kafasına sıçar ya?
كيف تتغوط على رأسك بحق الجحيم؟

Bazen sıçman lazım.
عليك أن تتغوط بمكانٍ ما

İnsanlar ona Leydi diyor, ama o hâlâ bir at gibi Sıçıyor.
يقول النــاس, أصبحت سيدة الآن ولكن مــازالت تتغوط مثـل الحصــان.

Ayrıca, benim çok katı bir yediğin yere pisleme kuralım var.
بالاضافة الى ذلك انا صارمة جدا سياسية : لا تتغوط في المكان الذي ستاكل فيه