"Nemli taç yaprakları yavaşça açılıyor fırtınayı işaret ediyor arzuyla titriyor heyecanla ışık saçıyordu. | Open Subtitles | رطبة ، و بتلات مبللة تتفتح ببطئ و قد عاد الرعد |
Ve sonra Tanrı karşılık veriyor, bulutlar açılıyor. | Open Subtitles | وبعد ذلك، الرب يلبي. و تتفتح الغيوم. |
Kiraz çiçekleri tamamen açtığında, kesinlikle yardım gelecek. | Open Subtitles | عندما تتفتح هذه البراعم فإن المساعدة سوف تأتي |
Çok güzel bir numarası vardır bir gül ağacı Çiçek açar gözlerinizin önünde. | TED | كانت لديه هذه الخدعة الرائعة حيث تتفتح شجيرة ورود أمام أعيننا مباشرة. |
Herbaharhatırlarız açan her gülle Çiçek açan her ayçiçeğiyle filizlenen her zambakla. | Open Subtitles | .. نتذكر كل ربيع بالورود التي تزدهر وبكل زهرة عبادّ شمس تتفتح |
Bir baharın ilk gününün öğleden sonrasını hatırladım da, çiçekler açmıştı ve güneş parlıyordu. | Open Subtitles | اتذكر مرة بعد الضهر, كان اول ايام الربيع والزهور تتفتح |
Ama gerçekten çok verimli bir araç bu, ve bu görselleştirmeler, bilgi grafikleri ve görseller, bu araçtan açan çiçekler gibi. | TED | لكنها بيئة خصبة حقا، ويبدو الامر وكأنه عروض، رسوم بيانية، عرض بيانات، انها تبدو مثل الزهور التي تتفتح من هذه البيئة. |
Bir çiçeği bile zar zor açtırabiliyorum. | Open Subtitles | بالكاد أستطيع أن أجعل زهرة تتفتح |
İnsanlar bu mağazaya geliyor ve içleri açılıyor. | Open Subtitles | الناس تأتي لهذا المتجر ثم تتفتح قلوبهم. |
Brangelina'nın gözleri açılıyor. | Open Subtitles | تتفتح عينا (برانغلينا) بارتجاف |
"açılıyor, açılıyor." | Open Subtitles | تتفتح. تتفتح. |
Her sene, laleler Çiçek açtığında Beni bahçeye götürürdü | Open Subtitles | كل عام, عندما تتفتح زهور التوليب تصطحبني للحديقة |
Goncayı yanından ayırma açtığında yanında ol böylece verdiğinin karşılığını geri alacaksın. | Open Subtitles | كوني معها عندما تتفتح وعندها سيؤخذ منكِ ما أُعطيتِ |
Bu gece, bu gonca açtığında, yeni bir kraliçemiz olacak! | Open Subtitles | الليلة حينما تتفتح هذه الزهرة، ستتوّج ملكة جديدة |
Bir Çiçek, güneş gördüğünde açar. | Open Subtitles | لو منحتي الوردة شيء من نور الشمس فسوف تتفتح |
Bir Çiçek, güneş gördüğünde açar. | Open Subtitles | لو منحتي الوردة شيء من نور الشمس فسوف تتفتح |
Bir erkeğin hayatı küçük bir bitki gibidir toprakta bir Çiçek olarak, verir meyvesini. | Open Subtitles | كرجلٍ، أيامه كخضار الحشيش، كزهرةٍ، تتفتح في الحقل. |
Birkaç gün öncesinde zambaklar açmıştı. | Open Subtitles | أيام قليلة قبل أن تتفتح أزهارها الزنبقية |
Ne güzel günlerdi ama. Bir baharın ilk gününün öğleden sonrasını hatırladım da,... ..çiçekler açmıştı ve güneş parlıyordu. | Open Subtitles | اتذكر مرة بعد الضهر, كان اول ايام الربيع والزهور تتفتح |
Ben mi? Bir çiçeği bile zar zor açtırabiliyorum. | Open Subtitles | أنا بالكاد أجعل الأزهار تتفتح |
Ölüm bile orada serpilen çiçeklere dokunamaz. | Open Subtitles | حتى الموت لا يمكنه لمس الزهور التي تتفتح داخلها |