JF: Eşit Haklar Tasarısı'ndan bahsediyorsun. | TED | ج.ف: أنت تتكلمين عن تعديل حقوق المساواة. |
Hemcinsini öldürme günahını işledikten sonra bir de gururdan mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | تتكلمين عن الكبرياء بعد أن إرتكبتي خطيئة القتل؟ |
Sonya durmadan birleşmelerden ve dünyalardan bahsediyorsun. | Open Subtitles | تتكلمين عن الالتحام والعوالم وأنا لا أفهم شيئاً |
Duşta bulduğun kanı birisinin temizlediğinden bahsediyordun ama kendi gibi olmayan birinden. | Open Subtitles | كنتِ تتكلمين عن أحد نظف الدماء .. من الحمام . أن أحداً هنا ربما لن يكون على طبيعته |
Biliyorum, ama şimdi her şey değişti. Boşanmaktan söz ediyorsunuz. Nafaka ödemesi, çocuk desteği istiyorsunuz. | Open Subtitles | كل شيئ تغير الآن , تتكلمين عن الطلاق, تطلبين أقساط النفقة و نفقات الطفلة و حضانتها |
Sürekli başının çaresine nasıl bakabileceğini söyleyip duran sendin. | Open Subtitles | إنك دائما ما تتكلمين عن كيفية حماية النفس |
Hep ikimizin bir takım olduğundan birbirimize destek olmamız gerektiğinden bahsediyorsun. | Open Subtitles | دائما ما تتكلمين عن كوننا بمثابة فريق و كيف يجب ان نساند بعضنا |
Büyük bir prensipten bahsediyorsun, ama burada resmi bir koltuğun yok. | Open Subtitles | تتكلمين عن المبدأ الرئيسي لكن أنت ليس لديك مقعد هنا |
Sürekli kaçmaktan bahsediyorsun! Bunu aklından bile geçirme! | Open Subtitles | دائما تتكلمين عن الهرب ولا تفكرين فى غيره |
Sürekli kaçmaktan bahsediyorsun! Bunu aklından bile geçirme! | Open Subtitles | دائما تتكلمين عن الهرب ولا تفكرين فى غيره |
Affet beni ama şu genç doktordan bahsediyorsun, değil mi? | Open Subtitles | سامحيني, ولكنك تتكلمين عن دكتور معين, اليس كذلك؟ |
Kendi ırkından birini yok etmekten bahsediyorsun. | Open Subtitles | حسناً، أنت تتكلمين عن القضاء على واحد من بني جنسك |
Kesinlikle öyle. Sürekli aileden ve birlikte olmaktan bahsediyorsun. | Open Subtitles | تعلمين انتي دائما تتكلمين عن العائله و ان تكون معا |
O saçma, tehlikeli senaryodan mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | ذلك السيناريو السخيف الخطير تتكلمين عن هذا؟ |
Tek başına büyük şehre gitmekten bahsediyorsun. | Open Subtitles | أنتي تتكلمين عن الذهاب وحيدة إلى مدينة كبيرة |
Sanırım gündüz gözüne içmekten bahsediyorsun ve bu hoşuma da giderdi. | Open Subtitles | وأشاهدهم يتظاهرون بالأكل. أظن أنكِ تتكلمين عن يوم شرب الكحول، وأظن أني أحب الأمر. |
Mesihimiz Yüce İsa'dan bahsediyorsun. O yahudi kanından değil. | Open Subtitles | أنت تتكلمين عن السيد المسيح وهو ليس يهودياً أحمق |
Sarhoştun, ve ağlıyor, Maya'dan bahsediyordun. | Open Subtitles | كنتي تشربي وتبكي تتكلمين عن مايا |
Aşktan bir hastalık gibi söz ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تتكلمين عن الحب كما لو أنه كحة سيئة |
Sürekli başının çaresine nasıl bakabileceğini söyleyip duran sendin. | Open Subtitles | إنك دائما ما تتكلمين عن كيفية حماية النفس |
Evet, ama tüm bu aile bağlanması hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | نعم،لكن أنت بقيت لا تتكلمين عن الجزء المتعلق بإرتباطكِ العائلي. |
Bir oyun hakkında konuşuyordun, değil mi? | Open Subtitles | أنت كنتي تتكلمين عن اللعبة صحيح ؟ |