"تتكلّم" - Translation from Arabic to Turkish

    • konuşuyorsun
        
    • bahsediyorsun
        
    • konuşma
        
    • konuşuyor
        
    • söz
        
    • konuşmak
        
    • konuştuğunu
        
    • konuşmuyorsun
        
    • konuştun
        
    • konuşmalısın
        
    • bahsettiğini
        
    • konuşuyorsunuz
        
    • konuş
        
    • diyorsun
        
    • konuşmaya
        
    Çok zekisin. O filmdeki bilgisayar gibi konuşuyorsun. Open Subtitles ماهر للغاية، أنك تتكلّم مثل الحاسوب في الأفلام.
    Hadi ama. Onlardan, dişlek köylüler gibi bahsediyorsun. Open Subtitles بالله عليك، تتكلّم وكأنهم قطيع من المعاقين ذهنياً.
    Bence sen pek konuşma, bırak ürünün konuşsun. Open Subtitles حسناً، لا تتكلّم كثيراً اجعل اختراعك يتكلّم
    Peki şu anda düşünüyor muydun yoksa yine öyle konuşuyor muydun? Open Subtitles إذا، في هذه اللحظة تماما هل كنت تفكّر أم تتكلّم فحسب مُجدّدا
    Halan Annette'le konuşuyorsun, babanın küçük kardeşi. Open Subtitles أنت تتكلّم مع عمّتِكَ أنيت جليسة أطفال أبيك
    Güzel konuşuyorsun ama şimdi annen girer içeri yiyeceklerle. Open Subtitles تتكلّم عن لعبة جيدة لكن أعتقد أن أمّك ستأتي بالوجبات الخفيفة
    Sen farkettin elbette, üçüncü şahısla konuşuyorsun. Open Subtitles تدرك بالطبع بأنّك تتكلّم مع الشخص الثالث.
    Müşteri listesindeki birinden özellikle mi bahsediyorsun? Open Subtitles هل تتكلّم حول شخص معيّن على تلك القائمة؟
    Firma sorumluluğundan bahsediyorsun ama ikimiz de bunun kontrol uğruna olduğunu biliyoruz. Open Subtitles تعرف، تتكلّم عن الديون لكن كلانا يعرف أن هذا حول السيطرة
    Neyden bahsediyorsun sen? Open Subtitles -عن ماذا تتكلّم ؟ -لا تعلمُ عن ماذا يتكلّم؟
    konuşmak aklına gelen ilk içgüdü, ama konuşma. Open Subtitles أعلم أنّ الغريزة الأولى لديكَ هي التكلّم ولكن لا تتكلّم
    - Etrafa bakınayım. Onunla konuşurum. - Sakın onunla konuşma. Open Subtitles ـ سأبحثُ في المكان، أتسطيعُ التكلّم معها ـ لا تتكلّم معها
    Hayalperestsin ve bir daha bu konuda konuşma. Open Subtitles إنّك مجرّك حالم ولن تتكلّم في هذا الشأن مجددًا.
    Bana benziyor. Benim gibi konuşuyor. Open Subtitles إنها تشبهني تماماً تتكلّم مثلي.
    Ona babasıyla konuşacağına dair söz verdim. Open Subtitles أنا وعدتها أنها يمكنها أن تتكلّم مع أبّيها.
    Tamam, eğer benimle konuşmayacaksan belki de Amanda'yla konuşmak istersin! Open Subtitles حسنا، إذا لن تتكلّم معي ربّما تودّ أن تتكلّم مع أماندا
    Kasaba şerifiyle benim hakkımda konuştuğunu duydum. Open Subtitles أسمع بأنّكَ كنت تتكلّم مع المـارشـال المحلّي عنّي
    Çok konuşmuyorsun ama huzursuz bir zihnin var. Open Subtitles ، لا تتكلّم كثيراً . لكنّ عقلك لايهدأ أفهمت ؟
    Bizim okulun oradaki bekçi gibi konuştun. Open Subtitles تتكلّم مثل الممر الأمني القريب من مدرستي
    Benimle konuşacaksan ekibimle de konuşmalısın. Open Subtitles تتكلّم معي، تتكلّم مع طاقمي هذه هي الطريقة
    Söyledim... ondan... bazen büyük bir sevgiyle bahsettiğini. Open Subtitles لقد أخبرتها أنّك.. من فترة لأخرى تتكلّم عنها بعاطفة عارمة
    Siz birçok insan adına konuşuyorsunuz Şansölye. Open Subtitles أنت تتكلّم نيابة عن الكثير من الناس.
    - konuş, yoksa kapatacak. - Mike olamam ben. Open Subtitles ان لم تتكلّم معها ستذهب سيدي أنا لا يمكن أن أكون مايك
    Bana mı diyorsun? Open Subtitles ماركوس اللعين هل تتكلّم معي؟
    Fakat işler ilerlerse ya da o polis uyanıp konuşmaya başlarsa senin de yok olman lazım. Open Subtitles ولكن إن لم يصمد أو إن استعادت تلك الشرطية وعيها وبدأت تتكلّم فحينها عليك أن تختفي عن الأنظار لبعض الوقت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more