"تتمادى" - Translation from Arabic to Turkish

    • ileri
        
    • zorlama
        
    • ileriye
        
    • abartmadın
        
    Daha ileri gitmemelisiniz. Dava kapanmalı. Open Subtitles يجب الا تتمادى اكثر من هذا لابد من غلق هذا الموضوع
    Ama daha ileri gitmeden önce sonuçlarını düşün. Open Subtitles ، وقبل أن تتمادى أكثر يا صديقي فكر في العواقب
    İşte, işi çok ileri götürdüm. Open Subtitles لأنى يا تشاز، تركت الأمور تتمادى بعيدا جدا0
    Elimde kılıç var. Fazla zorlama. Open Subtitles سيدة تحمل سيفا لا تتمادى كثيرا
    Ta ki biraz ileriye gidene kadar. Ne diyebilirim? Open Subtitles يجب أن تتمادى قليلا ماذا يمكننى أن أقول؟
    Bazen, biraz da olsa ileri gittiği oldu. Open Subtitles إسمع ، ربّما أحياناً تتمادى إلى حدٍّ أبعد بقليل
    Bunu biliyordum ama nasıl bu kadar ileri gidebildi? Open Subtitles وأنا أعلم ذلك, لكن كيف لها أن تتمادى بهذه الطريقة؟
    Ne zaman bir şeyi tamir etmeye çalışsan çok ileri gidiyorsun. Open Subtitles كل مره تريد أن تصلح شيئاً ما تتمادى كثيراً
    Eğer öğrendiğimiz bir şey varsa o da bir annenin çocuğunu korumak için ne kadar ileri gidebileceğidir. Open Subtitles لو ثمة درس تعلّمناه، فهو إلى أي حد قد تتمادى الأم لحماية ابنها.
    Çok ileri gitmemen için seni uyardım. Open Subtitles حذرتك بأن لا تتمادى كثيرا بتمثيل ذلك الدور
    Yeterince gitmemektense fazla ileri gitmek daha iyidir. Open Subtitles حسنا، انه من الافضل ان تتمادى على ان لا تقول مايكفي
    Çok ileri gitmek yeterince gitmemekten iyidir. Open Subtitles حسنا، انه من الافضل ان تتمادى على ان لا تقول مايكفي
    Daha ileri gitmeye kalkma. Open Subtitles أياك أن تتمادى الى ما بعد ذلك.
    Onun daha da ileri gitmesine izin vermek çok tehlikeli olur. Open Subtitles من الخطير أن نجعلها تتمادى
    Biraz ileri gittiğini düşünmüyor musun! Open Subtitles ألا تعتقد أنك تتمادى قليلاً؟
    - Susadım. - Şansını zorlama. Open Subtitles أنا عطشان - لا تتمادى -
    - zorlama, baba. Open Subtitles -لا تتمادى فى ذلك يا أبى.
    Ama benimle şansını zorlama. Open Subtitles لا تتمادى معى
    - O kadar ileriye gitmek isteyeceğini bilmiyordum. Open Subtitles أنا لم أعلم أنك تود أن تتمادى بهذا الشكل
    Regina bazı zamanlar ciddi anlamda korkutucu olabilir ama birine suç atabilecek kadar ileriye gideceğini sanmam. Open Subtitles قد تكون (ريجينا) مخيفةً قليلاً، لكن لا أظنّها تتمادى لحدّ تلفيق تهمة.
    Bu işi biraz abartmadın mı George? Open Subtitles ألست تتمادى بهذا الامر قليلا يا (جورج)؛

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more