"تتورط" - Translation from Arabic to Turkish

    • dahil
        
    • bulaşmak
        
    • karışma
        
    • bulaşma
        
    • bulaşmanı
        
    • belaya
        
    • karışmak
        
    • karıştırma
        
    • karışmadan
        
    • bulaştırmak
        
    • derde
        
    • başını
        
    • karışmanı
        
    • karışmaman
        
    • bulaşmamak
        
    Birleşik Devletlerin dahil olmasını istemiyorum. Open Subtitles حسناً، أنا لا أريد للولايات المتحدة أن تتورط في ذلك
    - Ray... Buna bulaşmak istemezsin. Bu senin boyunu aşar. Open Subtitles راي , لا تريد أن تتورط بالامر أنت لست كفء لهذا
    Çoğu insan kötülüğe karşı eylemsizlikle suçludur, çünkü annemiz dedi ki "karışma. Kendi işine bak." TED غالبية الناس مذنبون بارتكاب شر التخاذل، وذلك لأن والدتك قد قالت لك، "لا تتورط في هذا، عليك أن تهتم بما يخصك فقط."
    Gözünü açık tut ama bulaşma. Open Subtitles أنت تعيش فى الشقة المجاورة لها أبق عينك مفتوحة و لكن لا تتورط
    Senin bulaşmanı istemediğimi söyledim. Open Subtitles . انا أخبرتك أنى لا أريدك ان تتورط فى هذا
    Başın belaya girmeden ver o silahı. Open Subtitles و الان أعطنى ذلك المسدس قبل أن تتورط فى المتاعب
    Konu sen olduğunda, karışmak isteyecektir. Open Subtitles عندما يتعلق الأمر لكم, فهي تريد أن تتورط
    Evet, ama dikkatli ol. Onları becer ve bırak. karıştırma. Open Subtitles نعم ، لكن كن حذراً إذا حصلت أي مشكلة ، لا تتورط فيها و أهرب
    Arkadaşınız o adamla olan defterini kapatmak istiyorsa işe daha da karışmadan bunu derhâl yapmalı. Open Subtitles ولكنى اقترح, لو ان صديقتك هذه تريد قطع علاقتها بهذا الرجل يجب ان تفعله الآن قبل ان تتورط أكثر
    Her şeyi seni bunlara bulaştırmak istemediğim için yaptım. Open Subtitles كل هذا لأنني لم أكن أريدك أن تتورط في أي من هذا
    Sence Hükümet bu işe dahil olur mu geçen seferki gibi? Open Subtitles هل تعتقد ان الحكومة سوف تتورط , مثلما فعلوا المرة الاخيرة ؟
    Ben Fiona'ya bu işe dahil olmayacağı yolunda söz verdim. Open Subtitles لقد وعدت فيونا انني لن أدعها تتورط في هذا
    Bu işe bulaşmak istememeni anlayabiliyorum, ancak Cecilia'yı düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles استطيعانافهماذا كنت ... لا نريد ان تتورط, لكن لايمكنان اتوقفعنالتفكيرفيسيسيليا.
    Ama açıkçası bulaşmak istemeyeceğin bir şeye bulaşmadan önce sana onun içinde bulunduğu beladan kendini çekmen için sana bir fırsat veriyorum. Open Subtitles لكنني سأمنحك هذه الفرصة لتخليص نفسك من مأزقه قبل أن تتورط بشيء بصراحة تامة لا تريد التورط فيه
    Bir daha, herhangi bir şekilde polisiye bir olaya karışma. Open Subtitles لا تتورط مع البوليس ثانية بأى حال
    Bu insanlara bulaşma. Sana söylüyorum. Open Subtitles لا تتورط مع هؤلاء الناس ها انا اخبرك بذلك
    Babanla ben, senin de onun sorunlarına bulaşmanı istemiyoruz. Open Subtitles أنا ووالدك لا نريدك أن تتورط في المشاكل
    Daha da belaya batmadan... mantıklı düşün Shanghai. Open Subtitles فكر بعقل يا شنغهاى قبل أن تتورط فى متاعب كثيرة
    Onları bulaştırmak istemedin ve sonra biri itiraf edince karışmak istiyorsun Open Subtitles أول من تغادر ثم تعترف أتريد أن تتورط ؟
    Aynı dediğin gibi. Hissiz kal, duygularını karıştırma. Open Subtitles انها كما كنت تقول ابقي محايد و لا تتورط
    Hiçbir şekilde işe karışmadan önce Saray'da olacakları görmek isterim. Open Subtitles فما استقاموا لكم فاستقيموا لنرى ما يحدث في البيت قبل أن تتورط في أي شكل من الأشكال
    Ağırlık kaldırır, kağıt oynar, başını derde sokarsın. Open Subtitles توصل المخدرات او تلعب القمار او تتورط في المشكلات
    İşte bu yüzden senin buna karışmanı istemedim ama bunu düzeltebiliriz. - Kitty'nin istekleri nelerdi? Open Subtitles لهذا لم أردك أن تتورط ولكن يمكننا إصلاح ذلك
    Senin karışmaman daha iyi. Open Subtitles يجب أن لا تتورط
    Onlara bakmasının karşılığı herhâlde ama asıl öğrenmen gereken d'Artagnan bulaşmamak. Open Subtitles ربما يتقاضى ثمن رعايتهم " لكن أمر واحد عليك معرفته " دارتانيان لا تتورط بشيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more