"تثقيف" - Translation from Arabic to Turkish

• eğitimi
• eğitim
• eğitmek
• eğitmeye
• terbiye

Seks eğitimi. Bu çocukların tam buna ihtiyacı var.
. تثقيف جنسي، يا رجل . هذا ما يحتاج هؤلاء الأطفال

Bu öğrencilerin istediği de temel seks eğitimi dersine katılmaktı, diğer öğrencilerimize sunduğumuzdan farklı birşey değildi.
كل ما أراده اولئك الطلاب كان أن يحضروا صف تثقيف جنسي طبيعي ليس مختلفاً كثيراً عن الذي نقيمه هنا لجميع طلابنا الآخرين

ve geleceğin olağanüstü teknolojisiyle ilgili eğitim almak hepimizin görevi.
ولنحصل كلنا على تثقيف حول هذه التكنولوجيا المدهشة في المستقبل.

ABD'deki seks işçisi ticaretini gerçekten durdurmak istiyorsak sistemli olarak eğitim vermeli ve talebi hedef almalıyız.
إذا أردنا حقاً أن ننهي التجارة بالجنس في أمريكا، يجب علينا أن نقوم بعملية تثقيف ممنهجة ونواجه الاحتياجات.

Dr. Masters'ın, insanları seks konusunda eğitmek için ilk olarak size gelmesi onun ne kadar zeki olduğunu gösteriyor.
الدكتور ماسترز ذكي بما فيه الكفاية إذا رأى المساعدة في تثقيف الناس حول الجنس، فإنّه يجب أنْ يقصدكن أولاً.

Halkı, diğer gezegenlerde hayat olma olasılığı konusunda eğitmek.
تثقيف الشعب حول مشروع إمكانية الحياةعلىكواكبأخرى.

Delikanlıyı İskoçya'da seyahat etmenin daha hassas hususlarında eğitmeye çalışıyorum.
كنت أحاول تثقيف الولد على أدق تفاصيل السفر في المرتفعات

Belki babasını terbiye etmek işleri daha da kötü yapabilir.
و ربمـا محـاولة تثقيف والده تزيد الأمـر سوءً و حسب

Çocuk eğitimi ve programları konusunda uzmanım.
(يوفيجينا داوتفاير) أنا مختصة فى تثقيف وتسلية الصغار

- eğitim filmi mi? - Seks eğitimi filmi.
فيلم تثقيفي - فيلم تثقيف جنسي -

Seks eğitimi yani?
. تقصد تثقيف جنسي

Burada yanınızda yabancılara eğitim mi veriyorsunuz?
ماذا تفعلين هنا الى جانب تثقيف الاجانب ؟

öğretiyorsunuz. Aslında eğitim kelimesinin kökü "educe"'dur, ve anlamı da
وفي الواقع, ان المعنى الصحيح لكلمة "تثقيف" يأتي من أصل كلمة "ايدوس"

Bu iyi bir eğitim.
انه تثقيف عظيم لقد بدأوا يدركون

Hapishane değil. "Yeniden eğitim merkezi."
ليس سجناً, بل مركز إعادة تثقيف

Ebeveynler ve öğretmenlerle konuşurken de gördüm ki onlar da kızları adet görmeden önce adet hakkında eğitmek istiyorlardı.
و عند حديثي مع عدد من الآباء و المعلمين، وجدت إن الكثير منهم يريدون فعلا تثقيف بناتهم عن الدورة الشهرية قبل أن يبدأن دورة الحيض عندهن.

Çocukları eğitmek eyaletlerin bir görevi.
تثقيف أطفالنا هو دور جميع الولايات.

- Kendini eğitmeye mi geldin Bennett?
تحاول تثقيف نفسك هناك ؟

Bazen çocukların yanı sıra aileleri de terbiye etmek benim görevim.
أحيانـا عمـلي هـو تثقيف الآبـاء كمـا أفعل مـع الأبنـاء