| O halde neden babanın ve güvendiğin diğer insanların senin için en iyiyi bulmalarına izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لذا، لمَ لا تدعين هؤلاء الذين تثقين بهم وبأبيك يساعدونك بإعداد ما هو الأفضل لك |
| O halde neden güvendiğin kişilerin, babanın senin için karar vermelerine izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لذا، لمَ لا تدعين هؤلاء الذين تثقين بهم وبأبيك يساعدونك بإعداد ما هو الأفضل لك |
| Ama sen Onlara güveniyor musun? | Open Subtitles | ولكن هل تثقين بهم ؟ |
| Onlara güveniyor musun? - Tabii ki. | Open Subtitles | -هل تثقين بهم ؟ |
| Burada güvenebileceğin bir arkadaşın var mı? | Open Subtitles | هل لديك أصدقاء تثقين بهم هنا ؟ |
| Tamam yani onlara güveniyorsun. | Open Subtitles | إذاً أنتِ تثقين بهم فعلاً |
| Yoma senin için değerli olan her şeyi aldı, güvendiğin insanlar tarafından ihanete uğradın, ve seni terk ettiler. | Open Subtitles | اليوما" أخذ أشياء ثمينة بالنسبة لك و تمت خيانتك من قبل أشخاص كنت تثقين بهم و تم التنازل عنك |
| güvendiğin insanların başka bir çareleri olmadığına inandıkları zaman neler yapabildiklerini görsen çok şaşırırdın. | Open Subtitles | ستتفاجئين بالناس الذين تثقين بهم ماذا سيفعلون لو تم وضعهم في الموقف في مكان لا يعتقدون انهم يملكون به خيار |
| güvendiğin herkes sana yalan söylüyor. Fahişe annen. | Open Subtitles | "{\fnAdobe Arabic}كلّ من تثقين بهم يكذبون عليك، والدتك العاهرة." |
| Korkunç olanı da bu. güvendiğin herkesin sana yalan söylediğini, seninle oynadığını biliyorum. | Open Subtitles | "{\fnAdobe Arabic}{\pos(190,240)}وذلك هو مسلسل الرّعب الحقيقيّ، إذ أعرف أنّ كلّ من تثقين بهم يكذبون عليك، يتلاعبون بك." |
| Nina, böyle bir durumdayken güvenebileceğin insanların etrafında olman senin için oldukça önemli aslında. | Open Subtitles | (نينا)، من المهم لك أن أكوني من الأشخاص الذين تثقين بهم عندما تريدين -الثقة؟ |