"تجاربهم" - Translation from Arabic to Turkish

• deneyleri
• deneyler
• deneyimlerini
• tecrübelerini
• deneylerini
• deneylerinden
• deneyimleriyle
• deneyimlerinden
• tecrübeleri

Uzun hikâye ama bu oysa deneyleri bu yüzden durdurmuş olmalılar.
قصّة طويلة، لكن إن كنت محقّة، فلهذا السبب أقفوا تجاربهم عليّ

Bütün gaz odaları ile hedef tahtaları, doktorlar ve onların deneyleri...
بكل ما بها من غرف الغاز و ميادين الرمى والاطباء و تجاربهم

Bilim adamları meyve sinekleri üzerinde deneyler yapıyor, çünkü onların beyinleri bizimkilere çok benziyor.
العلماء يجرون تجاربهم على بعض الحشرات لأن دماغها شبيه جداً بدماغنا.

Askerler, deneyimlerini tehdit içermeyen bir biçimde ele alabilmek için, sanat terapisi kullanabilirler.
العسكريون يمكنهم أن يستخدموا صناعة الفن للتعامل مع تجاربهم بطريقة غير مهددة.

İrtibat kurmakta zorluk çektiklerinde kendi tecrübelerini paylaşmalarında insanlara yardımcı olan teknoloji.
التكنولوجيا التي تساعد الناس على مشاركة تجاربهم عندما يكون عندهم صعوبة في التواصل.

Cıvık Mantar araştırıcıları ve meraklılarının bildiklerini ve deneylerini paylaşabilecekleri çevrimiçi, açık ve demokratik bir topluluk disiplin ve akademik sınıflandırmanın karşısında olacak şekilde.
عبارة عن شبكة ديموقراطية مفتوحة على الانترنت من أجل الباحثين و المتحمسين لمشاركة علمهم و تجاربهم عبر الأسلوب السلوكي و عبر الطرق الأكاديمية.

Sadece deneylerinden sağ kurtulan bir tek benim.
لكنني أول من بقيّ... على قيد الحياة من تجاربهم

Filmde, arzular ve kendi gizli deneyimleriyle ilgili aktrisin suç ortaklığına ihtiyacım var.
في الفيلم، أنا أحتاج تغاضي الممثلات حول رغباتهم، تجاربهم السرية.

Bu insanların kendi deneyimlerinden yola çıkarak tasarım yapması.
هؤلاء هم الناس يصمِّمون تجاربهم الخاصة.

İnsanların, kişisel tecrübeleri ile örtüşmediğinde küresel ortalamalar hakkında neden hüsran yaşadığını anlamak kolaydır.
عندما لا يمكنهم مطابقتها مع تجاربهم الشخصية. أردت أن أظهر للناس الطريقة التى ترتبط بها البيانات بحياتهم اليومية.

Orası, Trench kız kardeşlerin rejim yemeği deneyleri yaptığı Keith Kennedy'nin de, partiler verdiği bir yerdi.
هو حيث أخوات ترينش واكبت تجاربهم الغذائية وكيث كندي اقام حفلاتة

Doğuda kurşunlamalar devam ederken gazla öldürme deneyleri başlatılmıştı.
النازيون جرّبوا الغاز كوسائل للقتل وصوّروا البعض من تجاربهم

Birileri yaptıkları yasadışı deneyleri örtbas etmek için bizi ortadan kaldırıyor.
شخص ما يقوم بالتغطية على تجاربهم الغير الشرعية بقتلنا

Sanki birileri deneyler yapıyor ve bütün dünya onların laboratuarı.
كما لو أن هناك اشخاص يجرون تجاربهم و العالم بكله هو مختبرهم

Anlıyor musun, hani Griler, Alpha Centauri yaratıkları insanları genetik deneyler için kaçırıyorlar.
تعلم بأن الرماديون هم فضائيين من ألفا سنتوري. وقاموا بإختطاف أُناس من أجل تجاربهم الوراثية!

Bu insanlar yaptıkları deneyler yüzünden cezalandırılacaklar.
هؤلاء الرجال سوف يعاقبون على تجاربهم

Binlerce insan hikayelerini ve deneyimlerini paylaştı.
آلاف الناس شاركوا قصصهم و تجاربهم.

Diğerleri kendi deneyimlerini konuşurken, Chrissy de kendi kendine gülüyordu.
المساعدين الآخرين كانوا يناقشون تجاربهم وشاهدت (كريسي) تضحك في سرها

Kurbanlar siteye isimsiz veya isimleriyle girebilir ve isim verip tecrübelerini anlatabilirler.
يستطيع الضحايا دخول الموقع بشكل مجهول أو غير مجهول وتسمية أشخاص وشرح تجاربهم.

Eğer kalmaya devam ederseniz, insanların kalplerini açıp tecrübelerini paylaştıklarını dinleyebilirsiniz.
و إذا أردتم تستطيعون أن تقرضو اذن عندما يفتح الناس قلوبهم و يشاركون تجاربهم

Çoğu profesyonel dolandırıcılığın tehlikelerinin tamamen farkında ve deneylerini düşünülmesi çok kolay tedbirlerle tasarlıyorlar.
أغلب المُحترفين يكونون على وعىكاملمن الإحتيال... ويصمموا تجاربهم مع كلالاحتياطاتالتييمكنتخيلها.

Kendi deneyimleriyle ilgili bir sürü insan arıyor.
يوجد الكثير من الناس هُنا يتصلون ويقولون تجاربهم!

Genç insanların farklı ilgi alanlarını keşfettikleri ve umarım deneyimlerinden ders aldıkları bir dönemdir.
يحين الوقت على الشباب ...ليستكشفوا نشاطات ومجالات مختلفة ويتعلمون من تجاربهم

İnsanlar bana kendi tecrübeleri hakkında yazmaya başladılar, ve kendi örnekleri hakkında, katılmadıkları noktalar, ve farklılıklar hakkında.
يكتب الناس حول تجاربهم الشخصية، وعن أمثلتهم، وما يختلفون حوله، والفروق الطفيفة.