"تجارياً" - Translation from Arabic to Turkish

    • ticari
        
    • alışveriş
        
    • Toptancı
        
    • üretimi olan bir
        
    O'Brien, senin ve Bayan Bird'ün ticari bir işe girdiğinizi düşünüyordu... Open Subtitles أوبراين تظن بأنك والسيده بيرد تديران مشروعاً تجارياً من نوع ما
    Annem bir beslenme uzmanı ve babam bir ticari fırıncıydı. Open Subtitles أمي كانت خبيرة تغذية و أبي كان يملك مخبزاً تجارياً
    Benim romancı olmam için kendimle bir anlaşma yapıp ticari açıdan geçen yüzyılda ölmüş bir meslekte vasatlığı kabul etmiş olmam gerekirdi. Open Subtitles ‎. يجب عليّ أن أعقد صفقة مع نفسي ذلك يكون مناسباً لتكون شخص متوسط القدرة في مهنة تلاشت تجارياً في القرن الماضي
    Kilisenin sitesine başka bir alışveriş merkezi daha inşa ediyor. Open Subtitles انه يبني مركزاً تجارياً اخر على جهة الكنيسة
    Daha geçen ay kuzey bölgelerinde bir alışveriş merkezini havaya uçurmak için küçük kardeşini canlı bomba olarak kullandı. Open Subtitles إستعان الشهر الماضي بشقيقه الأصغر لتنفيذ عملية إنتحارية بتفجير مركزاً تجارياً في المناطق الشمالية
    Tristan için endişelenmeyin. Bunlar John T. ve James O'Brian. Toptancı dükkanı onların. Open Subtitles . هذا جون تى وجيمس أوبنيون - .أنهم يملكون مخزناً تجارياً
    Bu, seri üretimi olan bir sey degil. Open Subtitles ذلك ليس تجارياً.
    Penisilin 1928'de keşfedildi, ama 1940 yılına kadar bile, ticari ve tıbbi olarak yeterli miktarda üretilmiyordu. TED لقد اكتشف البنسلين في 1928 ولكن حتى عام 1940 لم يتم صنع كميات كافية منه يمكن استخدامها تجارياً او طبياً
    Bu nedenle, haklı olarak bu ilacın bir fiyasko olduğunu düşünmüşler ve ilacın ticari üretimi durdurulmuş, ticari üretimi durdurulduğu için de bu deney hiç bir yayında çıkmamış. TED حيث وجدو حقيقةً بأن هذا العقار فاشل وتم ايقاف تطويره تجارياً و بسبب توقيف تطويره التجاري، لم يعلن عن هذه التجربة
    Amerikada ticari olarak uzaya uçmak için bilet alamazsınız -- bunu yapamazsınız. Ama bunu Rusya'da yapabilirsiniz. TED انتم لا تستطيعون شراء تذكرة تجارياً و الطيران إلى الفضاء في أميركا لا تستطيعون ذلك. بامكانكم شرائها في روسيا.
    Benim romancı olmam için kendimle bir anlaşma yapıp ticari açıdan geçen yüzyılda ölmüş bir meslekte vasatlığı kabul etmiş olmam gerekirdi. Open Subtitles ذلك يكون مناسباً لتكون شخص متوسط القدرة في مهنة تلاشت تجارياً في القرن الماضي
    Benim romanci olmam için kendimle bir anlasma yapip ticari açidan geçen yüzyilda ölmüs bir meslekte vasatligi kabul etmis olmam gerekirdi. Open Subtitles ذلك يكون مناسباً لتكون شخص متوسط القدرة في مهنة تلاشت تجارياً في القرن الماضي
    Benim romancı olmam için kendimle bir anlaşma yapıp ticari açıdan geçen yüzyılda ölmüş bir meslekte vasatlığı kabul etmiş olmam gerekirdi. Open Subtitles ذلك يكون مناسباً لتكون شخص متوسط القدرة في مهنة تلاشت تجارياً في القرن الماضي
    12 koku getirdim, 6 tanesi ticari olarak henüz uygun bile değil. Open Subtitles أحضرت 12 عطراً، ستّة منها ليست حتى. متوفرّة تجارياً حتى الآن.
    Evet, sarkacı, makaraya bağlı ağırlık kutusunun önünde asılı olan ticari anlamdaki ilk Amerikan saati. Open Subtitles نعم, لقد كانت اول نجاحاً تجارياً لساعات الحائط الامريكية. والتي استغنت عن رقاص البندول مقابل الوزن
    Aslında başkan Paul Kagame ve Ruanda Sağlık Bakanlığı, bu teknolojinin potansiyeli üzerine büyük bahis yaptılar ve talep üzerine ülkedeki kanın büyük çoğunluğunu dağıtmak için ticari sözleşme imzaladılar. TED كان في الواقع الرئيس بول كاجامي ووزارة الصحة الرواندية هم من راهنوا على نجاح وإمكانيات هذه التقنية ووقعوا عقداً تجارياً لإيصال أغلب تبرعات الدم في الدولة حين طلبها
    Bileşik ticari olarak Aracite adı altında üretilmişti. Open Subtitles يتمّ تطوير المركّب تجارياً تحت اسم "إيراسيت"
    Orada imzalayacağın belgeler var. Bir alışveriş merkezi satıyorsun. Open Subtitles وثمة بعض الأوراق للتوقيع عليها ستبيع مركزاً تجارياً
    Ve Manatee bölgesi Hendersen Kalkınma Şirketi Tampa'daki uluslararası plazaya benzer 315 milyon dolarlık alışveriş merkezi planlıyor. Open Subtitles في مقاطعة "ساراسوتا ومقاطعة "مانتي شركة هندرسون للتطوير خططت مجمعاً تجارياً بـ315 مليون دولار
    Üç yıl önce Hardin'in eline büyük bir miktar yabancı para geçmiş, ve bu parayla ABD'de 20 ana alışveriş merkezinde yatırım yapmış. Open Subtitles قبل 3 سنوات ، تلقى (هاردين) رأسمالاً أجنبياً ضخماً للغاية إستثمره بطريقة حكيمة في 20 مركزاً تجارياً كبيراً في منطقة تمتد من (فورت وارث )إلى (أتلانتا)
    Bunlar John T. ve James O'Brian. Toptancı dükkanı onların. Günaydın James, John T., Şerif. Open Subtitles . هذا جون تى وجيمس أوبنيون - .أنهم يملكون مخزناً تجارياً
    Bu, seri üretimi olan bir şey değil. Open Subtitles ذلك ليس تجارياً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more