"تجدوه" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulamazsınız
        
    • bulamayacaksınız
        
    • bulmanızı
        
    • bulun
        
    • bulmanız
        
    • bulursunuz
        
    • bulmalısınız
        
    • bulamayacağınız
        
    Daima yolu takip edin. Katiyyen yoldan ayrılmayın. Ayrılırsanız, bir daha bulamazsınız. Open Subtitles التزموا بالممّر ولا تحيدوا عنه إن فعلتم ذلك لن تجدوه مُجدداً
    Yanılıyorsunuz ve umarım ne olduğunu anlayana kadar onu bulamazsınız. Open Subtitles أنتم مخطئون. وحتى تكتشفوا ما حصل حقاً هنا, أتمنى ألا تجدوه.
    Keyfini çıkarabileceğiniz bir şey bulun, bulamayacaksınız, eğlenin. TED حاولوا البحث عن شيء ممتع، ثم امرحوا لحقيقة أنكم لم تجدوه.
    Şu an tam olduğunuz yerde, içinizde onu ateşlemek için bir yol bulmazsanız, dışarıda da onu bulamayacaksınız. TED وإن لم تجدوا طريقة لإشعاله في داخلكم حيثما أنتم، فلن تجدوه في الخارج.
    Şimdi, dördünüzün yaptıklarınızdan bir şeyler çıkartıp onu bulmanızı istiyorum. Open Subtitles الان , اريد اربعتكم ان تنظموا افعالكم سويا و تجدوه
    Onu bulmanız lazım, kitabı ona götürün ve yok etmesini sağlayın. Open Subtitles يجب أن تجدوه أعطوه كتابه ، واجعلوه يدمره
    Yakında onu bulursunuz. Hemen malikaneye getirin. Open Subtitles بمجرد ان تجدوه احضروه معكم الي القصر
    Bilmiyorum. Ama kardeşimin yardıma ihtiyacı var. Onu bulmalısınız. Open Subtitles لا أعرف ولكن أخي بحاجة للعون، يجب أن تجدوه.
    Bu iş en az 3 dakikanızı alacak ki ben de bu sürede plağı hiç bulamayacağınız bir yere saklamış olacağım. Open Subtitles هذا على الأقل سوف يأخذ ثلاث دقائق بهذا الوقت سوف أخفي هذه اللوحة مكان ما لن تجدوه
    Onu Kara Tepeler'de asla bulamazsınız. Open Subtitles لن تجدوه أبدا في التلال السوداء
    Bağlantısını kestim, yani onu bulamazsınız. Open Subtitles لقد قطعت الإرسال عنه حتى لا تجدوه.
    ...eğer bu adam Roy'sa onu bulamazsınız. Open Subtitles ان كان هذا روي فلن تجدوه
    Sizi temin ederim ki buraya baktıgınız herneyse onu burada bulamayacaksınız. Open Subtitles أضمن لك بأن أياً كان ما تبحثون عنه فإنكم لن تجدوه هنا
    bulamayacaksınız, bu yüzden... Open Subtitles نحن متعادلين . لذا .. أنتم لن تجدوه
    - Bence onu onur listesinde bulamayacaksınız. Open Subtitles تخمينى لن تجدوه فى مرتبة الشرف
    Biri buraya girip kızımı doğramış. Onu hemen bulmanızı istiyorum! Open Subtitles احدهم جاء الى هنا , وقام بتشريح ابنتي اريد ان تجدوه في الحال
    Biri buraya girip kızımı doğramış. Onu hemen bulmanızı istiyorum! Open Subtitles احدهم جاء الى هنا , وقام بتشريح ابنتي اريد ان تجدوه في الحال
    Onu bulmanızı istiyorum. Open Subtitles اريدكم ان تجدوه لا ابالي بكم بالمدة التي تستغرقونها
    Öyleyse bulun onu. Ve en kısa sürede bulsanız iyi olur. Open Subtitles إذاً جِدوه، و الأكيد أنه يجب أن تجدوه سريعاً.
    Onu bulmanız gerekiyor. Open Subtitles يجب عليكم أن تجدوه يا رفاق.
    Umarım onu bulursunuz. Open Subtitles آمل أن تجدوه إن كان صبياً أو فتاة
    Dünya barışı için onu bulmalısınız. Open Subtitles يجب ان تجدوه ليحل السلام على العالم
    Ne benim ne de Lele'nin telefonunda bulamayacağınız bir sır vereceğim size. Open Subtitles سأخبركم سرًا لن تجدوه في (هاتفي ولا في هاتف (ليلي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more