"تجدي طريقة" - Translation from Arabic to Turkish

• yolunu bulmalısın
• yolunu bulmak
• yolunu bulmalısınız
• yolunu bul
• bir yol bulman

Yani, ona burada ve hemen yardım etmenin bir yolunu bulmalısın.
لذا عليكِ أن تجدي طريقة لمساعدته هنا و في الحال

Her neyse... Yazdığın karakterle empati kurmanın bir yolunu bulmalısın.
على كل حال، عليك أن تجدي طريقة تتعاطفي فيها مع شخصيتك

Bu olayı, zarardan kâra dönüştürmenin bir yolunu bulmak için dua et.
من الأفضل أن تصلي أن تجدي طريقة تمكن من تحويل هذا إلى فوز

Bize daha fazla zaman kazandırmanın, bir yolunu bulmak zorundasın.
عليكِ أن تجدي طريقة لتوفري لنا بها بعض الوقت

Onları kontrol etmenin bir yolunu bulmalısınız. Ne de olsa bu sizin işiniz.
حسناً، يجب أن تجدي طريقة للتحكم بهم هذا عملك على أي حال

Benden sonuna kadar faydalanmanın yolunu bulmalısınız.
عليك أن تجدي طريقة للاستفادة منّي بالكامل

Güven bana. Büyüyü bozmanın bir yolunu bul ve kaç.
ثقي بي، الأفضل لكِ أن تجدي طريقة لكسر تلك التعويذة والهرب.

Tanrı'yla birlikte olma işine gelince başka bir yol bulman gerekecek çünkü sana yardım edemem.
أما بالنسبة للتوبة عليك أن تجدي طريقة أخرى لأنني لا أستطيع مساعدتك

Ufak bir sarsıntı geçirmişsin. Önemli bir şeyin yok. Fakat stresini kontrol altına almanın bir yolunu bulmalısın.
لكن عليكِ أن تجدي طريقة للسيطرة على توتّرك

Bununla baş etmenin bir yolunu bulmalısın.
و يجب عليكي ان تجدي طريقة للتأقلم مع هذا

Beni tekrar görmenin bir yolunu bulmalısın.
يجب أن تجدي طريقة لرؤيتي مرة أخرى

Bir yolunu bulmalısın, yoksa her şeyi kaybederiz.
لابد أن تجدي طريقة أو الكل سيفقد

O tacı başına takmak istiyorsan babanın yapamadığını yapmanın bir yolunu bulmalısın.
إذا أملتِ أنْ تعتمري ...ذلك التاج يوماً فعليكِ أنْ تجدي طريقة للقيام بما عجز عنه والدك...

Durdurmanın bir yolunu bulmak zorundasın.
عليكِ أن تجدي طريقة لإيقاف ذلك

Ayağımı kurtarmanın bir yolunu bulmalısınız.
لابد أن تجدي طريقة لانقاذ قدمي

Anlaşmanın bir yolunu bulmalısınız.
يجب أن تجدي طريقة لاتفاق تسوية

Kendinizi aşmanın bir yolunu bulmalısınız.
عليكِ أن تجدي طريقة لتتفوقي (على نفسكِ (=الإتيان طرق جديدة

O zaman ona yardım etmenin başka bir yolunu bul. Bir şekilde çöz işte.
إذًا، عليّكِ أن تجدي طريقة لمساعدته اكتشفي طريقة

Bir yolunu bul.
يجب ان تجدي طريقة حسنا؟

Kirayı ödemen için bir yol bulman gerekiyordu.
يجب أن تجدي طريقة لدفع الإيجار