"تجد شيئاً" - Translation from Arabic to Turkish

• şey bulamadı
• şey bulamayacaksın
• şey bulman
• şey bulamazsın
• şey bulamazsanız
• bir şey bulamadın
• birşey bulamazsan

Fakat hap kameran bir şey bulamadı.
لكنّ الكاميرا الكبسولة لم تجد شيئاً

Sen uğraşıyorsun ama bunu yapması için bir neden yok hiçbir şey bulamayacaksın.
انت تنبش بالمكان.. لكن لا هدف من ذلك لأنك لن تجد شيئاً

Eğer seks yeterli gelmiyorsa, o zaman bir şey bulman lazım, gerçek bir şey.
تعرف ان كان الجنس لا يكفي .. عندئذ انت فقط .. عليك ان تجد شيئاً شيئاً حقيقياً

Gözü kararmış şekilde altı ay çalıştıktan sonra erzak azalır, hiçbir şey bulamazsın; sonunda 15.000, ardından 10.000 Dolara düşersin.
بعد أشهر من العمل الجاد .... تزايد الأحتياجات , ولم تجد شيئاً ترضى أخيراً بــ 15.000 دولار ثم 10.000 دولار

Fakat bir şey bulamazsanız alkolü bırakması için Librium tedavisine alın ve rehabilitasyon merkezine yatırın.
لكن عندما لا تجد شيئاً "ضع لها مقلل للـ"ليبريام لأجل السحب و جهز لها فراشاً بمصحة علاج الإدمان

Çünkü hiç bir şey bulamadın, çünkü bu vaka değil.
لأنك لم تجد شيئاً لأنه لا توجد حالة أصلاً

Eğer birşey bulamazsan adam temiz demektir.
وإذا لم تجد شيئاً فهذا الشخص برىء

Adalet bakanlığı bunu araştırdı ve bir şey bulamadı.
جعل وزارة العدل تبحث به و لم تجد شيئاً

Anlaşıldı. Köpekli ekipler bir şey bulamadı. Tamam.
وحدات الكلاب لم تجد شيئاً بعد, حوّل

Ve evet, onlar Kern'ün kalıntıları, ama belli ki polis Kyle ile bağlantılı herhangi bir şey bulamadı.
و نعم، تلك بقايا (كيرن) ولكن من الواضح أنّ الشرطة لم تجد شيئاً لتربطه بـ(كايل).

Hiçbir şey bulamayacaksın, çünkü hiçbir şey yapmadım.
ماذا؟ لن تجد شيئاً لأنني لم أفعل شيئاً

Bak etrafına, hiçbir şey bulamayacaksın.
إبحث في كل مكان، و لن تجد شيئاً واحدأ.

Bak, bir şey bulamayacaksın.
انظر يارجل، لن تجد شيئاً

Eğer bundan kurtulmak istiyorsan gelecekte bir şey bulman gerek çok değer verdiğin bir şey...
لذا إن أردت إيقاف هذا فعليك أن تجد شيئاً هناك شيئاً تهتمّ لأمره فعلاً...

Bize bir şey bulman gerekiyor.
نُريد منكَ أن تجد شيئاً

Bu kitapta kasabayla ilgili işin yarayacak bir şey bulamazsın.
حسنٌ... لنْ تجد شيئاً مفيداً عن البلدة هنا

Hida'da hiçbir şey bulamazsın.
لن تجد شيئاً في قرية هيدا

- Yani bir şey bulamadın, öyle mi? Sadece çalıların altında bu değersiz kolyeyi buldum.
إذاً لم تجد شيئاً - فقط هذه، التقطتها من تحت الشجيرات -

Düzgün bir şey bulamadın mı?
ألم تجد شيئاً أفضل من هذا لتضعه بِها؟