"تجلس هنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • burada oturup
        
    • burada oturuyorsun
        
    • burada oturmuş
        
    • orada oturuyorsun
        
    • orada oturup
        
    • burada oturuyor
        
    • oturmak
        
    • buraya oturdun
        
    • oraya
        
    • burda oturmuş
        
    • buraya oturur
        
    • burada oturur
        
    • Orada bekleyip
        
    • burada oturacak
        
    • buraya oturuyorsun
        
    Birkaç gün burada oturup... çaresizce birilerinin dikkatini çekmeye çalışacaksın. Open Subtitles انت تجلس هنا عدة ايام وتحاول بأستماتة ان تجذب الأنتباه
    Sen burada oturup hiçbir şey yapmama sanatını icra edebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تجلس هنا وتُتقن فن عدم القيام بأى شئ
    Bu arada sen burada oturuyorsun ve yürüyemiyor musun? Open Subtitles وفي هذا الوقت، أنت تجلس هنا ولا تستطيع المشي حتى؟
    Biliyor musun, burada oturmuş, hayat hakkında sınırsız konuşuyorsun... ..kuralları yıkmaktan bahsediyorsun. Open Subtitles أنت تجلس هنا وتتحدث عن الحياة بدون حدود أنت تعلم وتكسر القواعد
    Neden orada oturuyorsun? Open Subtitles لماذا تجلس هنا ؟
    Sen burada oturup hiçbir şey yapmama sanatını icra edebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تجلس هنا وتُتقن فن عدم القيام بأى شئ
    Oluyor, sen de burada oturup üzülebilirsin, ya da buradan kaçmanın bir yolunu bulmama yardımcı olursun. Open Subtitles قد حصل, و أنت تستطيع أن تجلس هنا و الشعور بالأسف على نفسك. أو تحرك مؤخرتك و تساعدني لنضع خطة للهروب.
    burada oturup, 5 saat boyunca çağrı cihazına gelen mesajlara mı bakıyorsun? Open Subtitles تجلس هنا وتراقب الرسائل على الجهاز الطنان خلال 5 ساعات؟
    burada oturup bir iki gün daha söylediklerimi düşünmen için sana izin veriyorum. Open Subtitles سأتركك تجلس هنا لبضعة أيام وفكّر بما قلت
    Sadece burada oturup konuşacaksın. Open Subtitles .. كل ما عليك هو أن تجلس هنا و تتكلم معي ..
    - Harikaydı. - Yapayalnız burada oturuyorsun böyle. Open Subtitles ـ هذا كان عظيمًا ـ تجلس هنا كل يوم مع وحدتك
    Paranla burada oturuyorsun, tek başına. Open Subtitles إذن ها أنت تجلس هنا مع أموالك، وبمفردك.
    burada oturmuş özün yavaşça biterken ve sana olan saygıları tükenirken. Open Subtitles بينما تجلس هنا بينما نعمتك تحترق ببطء وسمعتك انطفأت منذ زمن
    Biri beni tutsun diye 30'dan küçük göstermeye çalışıyorum... sen de burada oturmuş aptallar gibi sızlanıyorsun. Open Subtitles محاولة ً أنا أبدو كما كنت تحت 30 سنة .. حتى يوظفني أحدهم وأنت تجلس هنا وتتذمر كالأحمق
    Ne zamandır orada oturuyorsun? Open Subtitles منذ متى وأنت تجلس هنا ؟
    orada oturup diyor ki: "Bütün bu olup biteni ezberlemem lazım; "bulunduğum yerler, gördüğüm insanlar, duyduğum şeyler..." vesaire. TED إنها تجلس هنا و تقول: سوف أخزن كل ما يحدث, أين كنت, الأشخاص الذين رأيتهم, الأشياء التي سمعتها, و غير ذلك.
    İki, burada oturuyor ve film kopuyor ve yalnız başına burada 11 dakika oturuyor ve beyaz ekrana bakıyor, sonra oraya gitmeğe ve onarmağa karar veriyor. Open Subtitles أو إثنان تجلس هنا والفيلم ينقطع وتجلس 11 دقيقة فقط
    Tek yapman gereken oturmak, gülmek ve el sallamak. Open Subtitles كل ماعليك فعله هو أن تجلس هنا ابتسم و ارتاح
    Önce geldin buraya oturdun ve herkes gibi sen de suçlu dedin çünkü cebindeki biletler seni yakıyordu. Open Subtitles تجلس هنا وتصوت "مذنب" مع الآخرين لأن هناك بعض تذاكرِ البيسبول في فتحة جيبِك.
    Ama sen burda oturmuş bir yaprak gibi sallanıyorsun. Open Subtitles بينما أنت تجلس هنا ترتجف كورق الشجر
    Beyaz önlüklüler sadece oraya mavi ceketliler sadece buraya oturur. Open Subtitles فقط ناس في المعاطف البيضاء تجلس هناك. فقط ناس في الستر الزرقاء تجلس هنا.
    Ziyafet verdiğimiz zaman ailem burada oturur ben de orada otururdum. Open Subtitles عندما كنّا نحظى بالولائم كانت عائلتنا تجلس هنا وكنت أجلس هناك
    Orada bekleyip boşuna ummayın, küçük kardeşlerim. Open Subtitles لا تجلس هنا آملاً أن أتحدث
    Elliot Fink, burada oturacak ve ne yaptığını düşüneceksin. Open Subtitles سوف تجلس هنا يا إليوت فرانك و تفكر بما فعلت
    Bir an olsun uyumadığını söylüyorlar günler sonra buraya oturuyorsun, tetikte ve sessizce. Open Subtitles ولكنهم يقولون لي الآن أنك لم تنام سوى لحظة يوم تلو الآخر، تجلس هنا يقظ وصامت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more