"تجنّب" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaçınmak
        
    • uzak
        
    • kaçmak
        
    • kaçının
        
    • kaçamazsın
        
    • kaçmaya
        
    • önlemek
        
    • kaçınmalıyız
        
    • hatırlamak için
        
    En iyisi bütün vücut temaslarından kaçınmak olacak. Open Subtitles في الحقيقة، سيكون من الأفضل تجنّب أي أحتكاكات جسدية
    Bir diğer anlamı, et, süt ürünü ve yumurta gibi hayvansal gıdalardan kaçınmak, ağartılmış un işlenmiş şeker ve yağdan da öyle. Open Subtitles و كانت تعني أيضاً تجنّب الغذاء الحيواني المصدر كاللحمة و الألبان و البيض، و الأطعمة المكرّرة كالطحين الأبيض،
    Geleceği tahmin edebilmenin faydası istenmeyen kehanetlerden uzak durabilme şansı. Open Subtitles ميزة القدرة على قراءة الغيب، هي إمكانيّة تجنّب شؤم الطالع.
    Bu gece şehrin bu bölgesinden uzak durmaya niyetliyim. Open Subtitles أنوي تجنّب ذلك القسم من المدينة بأسره الليلة.
    Saldırılarından kaçmak gerçekten de zor olurdu. Open Subtitles سيكون من الصعب طبعاً تجنّب هجمات الخناجر للأبد.
    Ayrıca fiziksel temastan da kaçının. Yüksek ve rahatsız edici seslerden de. Open Subtitles وكذلك حاولا تجنّب الاتصال الجسديّ، والأصواتِ العالية أو المجفلة...
    Eğer bir şekilde minibüse ulaşsan bile Rani'nin gözünden kaçamazsın. Open Subtitles حتى إذا انت استطعت الوصول الشاحنة... أنت لا تستطيع تجنّب عين راني.
    Kuzey enlemi açısından müthiş bir nedenin var çünkü dalgalı sulardan kaçınmak istersin. Open Subtitles أنت عند خط عرض 30 درجة شمالًا لأنّك تودّ تجنّب الموج القويّ
    Aşırı sıcaktan kaçınmak çöl yaşamına bir ritim dayatır. Open Subtitles يفرضُ تجنّب الحرارة الشديدة إيقاعاً على حياة الصحراء
    Sonuçta, onu ne kadar tanırsam küçük yanlış anlaşılmalardan kaçınmak o kadar kolay olur. Open Subtitles بالنهاية، كلّما ألممت بشخصيتها، سهل تجنّب سوء الفهم.
    Tek amacım seri bir katilin soruşturmasını tehlikeye atmaktan kaçınmak. Open Subtitles هدفي الوحيد هنا هو تجنّب تعريض تحقيق عن قاتل جماعيّ للخطر...
    Beni saymayın. Bu yaz kulüp çevresinden uzak kalmaya çalışıyorum. Open Subtitles لا، أحاول تجنّب الملاهي الليلية هذا الصيف
    Maceracılığın ilk kuralının tanıdık muhitlerden uzak durmak olduğunu söylemiştin. Open Subtitles أخبرتني أن أول قاعدة للتسلّل هي تجنّب المناطق التي يتعرّف فيها الناس عليك.
    Sağlıklı yemek seçiminin bir kısmı iştahtan uzak durmaktır yani dolabınızdaki tüm zehir saçan yemekleri temizlemek için sırtınızı bir sıvazlayın! Open Subtitles جزءٌ من إختيار الغذاء الصحّي ،هو تجنّب الإغراء لذا ربّتوا على انفسكم من الخلف لجمح شهواتكم
    - Pekâlâ, ne olursa olsun gerginlikten uzak durmanız lazım. Open Subtitles حسناً، يجب عليك تجنّب الشدّة مهما كلّف الأمر.
    Kehanetten kaçmak için ipuçları bulabiliriz. Open Subtitles ربّما نجمع إشارات إضافيّة تساعد في تجنّب شؤم النبوءة.
    Ama bu kapıyı, kalabalıktan kaçmak için zaman zaman kullandığını söyledi. Open Subtitles البوّاب لمْ يكن يعرف، لكنّه قال أنّها تستخدم ذلك الباب أحياناً عندما تودّ تجنّب الحشود.
    Burası zifiri karanlık ve buz gibi soğuk. Benimle konuşmaktan kaçmak için buna katlanacak mısın? Open Subtitles الظلام دامس والبرد قارس ألهذه الدرجة تريدين تجنّب التحدّث معي؟
    Göz teması kurmaktan kaçının. Open Subtitles تجنّب النظر المباشر اليه
    Kaderden kaçamazsın. Open Subtitles *سآتيك، سآتيك، سآتيك* لا يمكنك تجنّب القدر
    Eğer yön değiştirmeye ve kaçmaya devam edebilirse nihayetinde onlardan daha çok dayanabilir. Open Subtitles لو واصل الأرنب تجنّب الذئاب و تفاديها ففي النهاية قد يصمد للهروب منها
    Sanırım bunun nedeni renk çatışmasını önlemek. Open Subtitles أعتقد أنّ هذا أفضل لنحاول تجنّب إشتباك الألوان
    Öyle elbet. Lakin anlamsız çatışmalardan da kaçınmalıyız. Open Subtitles لكنّي أريد تجنّب هذه القتالات التي بلا فائدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more