İnsanlar genelde buradan çıkmaya çalışır, buraya girmeye değil. | Open Subtitles | الناس عادة ما تحاول الخروج من هذا المكان، وليس في. |
Zor bir durumdan çıkmaya çalışır gibi bir hâlin var. | Open Subtitles | وأنت يبدو أنّك تحاول الخروج من مكان حرج. |
Çıkmak için debelenirken tırnakları kırılmış. | Open Subtitles | وسقطت أظافرها عندما كانت تحاول الخروج من السيارة |
Çıkmak için debelenirken tırnakları kırılmış. | Open Subtitles | وسقطت أظافرها عندما كانت تحاول الخروج من السيارة |
Pekala, vardık. Yeraltı suları bu damarlardan çıkmaya çalışıyor. | Open Subtitles | حسناً , وصلنا , المياة تحت الأرض تحاول الخروج من هذه الأوردة |
Sıcak bölgeden de çıkmaya çalışıyor. | Open Subtitles | بل كانت تحاول الخروج من دائرة الخطر |
İnsanlar buradan Çıkmak için canlarını verdi. | Open Subtitles | أفضل بأن تموت وأنت تحاول الخروج من هُنّا |