Beni sevdiğini söylemesinin bu kadar uzun sürme sebebi de bu sanırım. | Open Subtitles | و لهذا السبب ربّما إستغرق منها الأمر سنوات كثيرة لتخبرني أنّها تحبّني |
Bana annemin beni babamdan daha çok sevdiğini söylediğinde ne demek istemiştin? | Open Subtitles | عندما قلت لي أن والدتي تحبّني أكثر من والدي، ماذا كنت تقصد؟ |
En iyi tarafı da beni ben olduğum için seviyor. | Open Subtitles | وأفضل جزءٍ هو، أنّها تحبّني على ما أنا عليه. |
Her ne kadar seni ilgilendirmese de evet seviyorum. O da beni seviyor. | Open Subtitles | هذا ليس من شأنك، إلّا أنّي أحبها وهي تحبّني. |
Önce beni seviyorsun, sonra bana öfkeleniyorsun? | Open Subtitles | للحظة خلت كنت تحبّني, واللحظة التي تليها أنت منزعج منّي؟ |
- Beni sevmiyorsun, baba. | Open Subtitles | أنت لا تحبّني يـا أبـي |
O zaman beni sevdiğini, "o adam" olmadığını anladım. | Open Subtitles | عند ذلك علمتُ أنّكَ تحبّني وأنّك لستَ ذلك الرجل |
O kadar uzak kalamayacağını biliyordum. Beni çok sevdiğini biliyordum. | Open Subtitles | كنتُ أعرف أنّك لن تبقى بعيداً كنتُ أعرف أنّك تحبّني بجنون |
Keşke bir şekilde o geceyi tekrar yaşayabilsek çünkü bu kez beni sevdiğini biliyorum ve benim de seni sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | لأن هذه المرّة أعرف أنك تحبّني وتعرف أني أحبك |
* Eskiden beni sevdiğini düşünürdüm * * Artık bundan eminim bebeğim * | Open Subtitles | * فكّرتُ أنّكَ تحبّني * * و الآن بتُّ متأكّدةً يا عزيزي * |
Seni çok sevdiğim için acayip bencilce davrandım. Ve senin de beni ne kadar sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | كنتُ أنانية، لأنّي أحببتكَ كثيراً، و أعلم كم تحبّني. |
Hepsi delilik. Onu seviyorum, o da beni seviyor. | Open Subtitles | هذا جنون أنا أحبّها و هي تحبّني |
Seviyorum. Sanırım, o da beni seviyor. | Open Subtitles | أجل, وأعتقد أنّها تحبّني أيضاً |
"Beni seviyor" teorisini çoktan reddettiğini varsayıyorum. | Open Subtitles | أفترض أنّكَ صرفتَ النظر سلفاً عن نظرية "أنّها تحبّني"؟ |
Yaptığım her şeye rağmen, onca zamandır beni seviyor musun? | Open Subtitles | رغم كلّ ما فعلته بقيت تحبّني طيلة الوقت |
Erkeklerin birbirlerini sevdikleri gibi seviyorsun. Ve hala eşleri, çocukları ve ortak havuzları var. | Open Subtitles | تحبّني بالطريقة التي يحب فيها الرجال بعضهم، ومع ذلك نملك زوجات وأبناء وبرك سباحة متصلة. |
Beni artık sevmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لم تعـد تحبّني بعـد |
~Beni gerçekten seviyorsan. Biraz daha bekleyebilirsin~ | Open Subtitles | إذا تحبّني حقا أنت تستطيع الإنتظار مدة أطول |
Sen aşağılık herif. Seni beni sevdiğinden daha fazla sevmiyor. | Open Subtitles | أيّها الوغد الحقير هي لم تعد تحبّكَ بقدر ما تحبّني |
Bana deli diyebilirsiniz ama bence o da benden hoşlanıyor. | Open Subtitles | ادعوني مجنون، لكن أعتقد هي تحبّني أيضا. |
Sara niye artık benden hoşlanmıyorsun? Yanlış bir şey mi yaptım yoksa? | Open Subtitles | لماذا لا تحبّني مثل السابق؟ |
Beni sevmediğini biliyordun. Nasıl bir arkadaş bunu yapar ki? | Open Subtitles | إذا عرفت بأنّها لم تكن تحبّني أيّ نوع من الأصدقاء يفعل ذلك؟ |
Ona doğruları anlattığım zaman bile hala beni seviyordu. | Open Subtitles | لكن إعترفت بكذبتي ورغم ذلك، تحبّني. |
Onun da beni sevmesini istedim... bu yüzden olduğumdan daha iyi biri gibi göründüm. | Open Subtitles | والتي أردتها أن تحبّني لذلك تظاهرت بكوني رجلاً أفضل ممّا أنا عليه |
Gökyüzü Ruhları beni sever. | Open Subtitles | أرواح السماء تحبّني. |
Onun da benden hoşlandığını ta beşinci sınıfta öğrendim. | Open Subtitles | لبثت حتّى الصفّ الخامس عندما عرفت بأنها كانت تحبّني أيضاً. |
Benden hoşlanmıyor, işte o kadar. | Open Subtitles | إنّها لا تحبّني هذا كلّ ما في الأمر |