"تحتفظين" - Translation from Arabic to Turkish

• saklıyorsun
• sende
• tutuyorsun
• sakladın
• koyuyorsun
• tuttuğun
• duruyor
• sakladığını
• sakladığına
• tutuyorsunuz
• saklıyorsunuz
• saklamıyorsun
• saklayacaksın
• saklıyor

Seni kırıyorsam beni affet ama oğlum öleli sekiz yıl oldu ama sen hâlâ onun fotoğrafını saklıyorsun.
سامحيني ان كنت وقحة ولكن مر 8 سنوات منذ موت ابني ومع ذلك لازلتي تحتفظين بصورته هنا

Tüm paranı tasarımcı ilaçları için mi saklıyorsun?
تحتفظين بكل أموالك من أجل تلك المخدّرات الغير مؤذية؟

Eski eşyalarından hiçbiri sende mi diye merak etmiştim.
أريد معرفة إن كنت تحتفظين بأي من أغراضه القديمة؟

Büyütülecek bir şey değilse, neden gizli tutuyorsun?
لو لم تكن مشكلة كبيرة لماذا تحتفظين بذلك كما لو كان سراً ؟

Anne, babamın aşk mektuplarını sakladın mı?
أمي، هل تحتفظين بأي من رسائل أبي الغرامية؟

Her hafta bahşişlerinin yarısını buraya koyuyorsun ve ay sonu bitmiş oluyor.
كل أسبوع تحتفظين بأموالك هنا وبنهاية الشهر نصرفهُ بأكمله

Bir en iyi arkadaşa göre çok sır saklıyorsun.
لعلمكِ وكصديقة مقربه فانك تحتفظين بالكثير بداخلك

Üç yıldır hala eski sevgilinin eşyalarını mı saklıyorsun?
ثلاثة أعوام ومازلت تحتفظين بأشياء خليلتك السابقة؟

Bebekliğinden beri sende olan, vucuduna dokunan en yumuşak battaniyendi.
البطانية التي تحتفظين بها منذ كنت طفلة و أنعم ما لمسه جسدك طوال حياتك

sende beş kuruş bozukluklar var ve benim bir milyoncudan boş ellerle dönmeme göz mü yumuyorsun?
انت تحتفظين بالنيكلز وانا اتجول فى محل ال 99 قرشا بايدى خاليه ؟

Ve düşündüm de, işte, belki bir süre sende kalabilir.
لذ كنت أفكر فيما لو تحتفظين به لفترة

Yani, o telefona cevap bile vermeyeceksen neden elinde tutuyorsun ki?
لماذا تحتفظين بذلك الهاتف إذا كنتِ لن تردي عليه؟

Müşterilerinin kayıtlarını tutuyorsun, değil mi?
إنكِ تحتفظين بسجلات, صحيح؟ أقصد لعملاءكِ

Bu şeyleri tutuyorsun çünkü kendine bu şeylere ihtiyacım olabilir diyorsun.
أنتِ تحتفظين باشياء لأنك تقولين في نفسك أنت بحاجة إليها

Evde onun gömleğini giyip bunca süre sakladın mı?
ارتديت قميصه للعودة إلى المنزل وكم بقيت تحتفظين به؟

Birdenbire eski beşiğime sıcak bir şeyler koyuyorsun.
و في حين غرة , أنت تحتفظين بشئ ساخن بداخل مهدي القديم

Hani şu aşağıdaki kabinde tuttuğun... - ...süper kahraman zamazingon var ya...
كلا، أتعرفين تلك الدمية للبطلة الخارقة التي تحتفظين بها مقصورتكِ بالأسفل؟

Eğer yanılmıyorsam, ponpon kız süveterin hâlâ dolabında duruyor.
حسنا , اذا لم أكن مخطئا , أنتي لازلتي تحتفظين بزي التشجيع

Gecenin başlangıcında, sesini Londra'daki açılış gecesine sakladığını söyleyeceğim.
سأخبره في بداية الأمسية أنكِ تحتفظين بصوتكِ لليلة الافتتاح في لندن. ممتاز, سيدي.

İçinde büyük sırlar sakladığına inandığım bir sandık.
أنه صندوق من النوع الذى تحتفظين فية بأسرارك

Müvekkilimi haklarını bile okumadan göz altında tutuyorsunuz öyle mi?
أنت تحتفظين بموكلتي و لم تتلي عليها حقوقها؟

Resmi niye saklıyorsunuz?
لماذا تحتفظين بهذه الصور؟ اهى امنية انك لم تتوقفى؟

Ben eski ilişkilerimden kalan herşeyden kurtulmak zorundayım çünkü sen eski ilişkilerinden kalan hiçbir şeyi saklamıyorsun.
إذا كان لا بد أن أَتخلص من كل شيء من علاقاتي الماضية لأنك لا تحتفظين بالأشياء من علاقاتك السابقة

Bunu daha ne kadar sır olarak saklayacaksın?
إلى متى ستظلين تحتفظين بهذا السر؟

Güzel. Üniformanı saklıyor olma ihtimalin var mı?
هل هناك احتمال انك لازلتي تحتفظين بـ الزي ؟