| Onlara bilgi ulaştırılana değin ya da konumları tespit edilene dek gemide bazıları radyasyondan etkilendiler. | Open Subtitles | وقد كانوا على مسافة بعيدة، لذا قبل أن تصل إليهم أيه معلومات أو يتم تحديد مكانهم بدأ بعض الأفراد يعانون من أثار إشعاعية |
| Bu kadar uzaktan onların yerlerini tespit edemiyoruz. Çabalarımız sürüyor. | Open Subtitles | لم نكن قادرين على تحديد مكانهم جهودنا مستمرة |
| Jumper'ın algılıyıcıları onu tespit etmeliydi. | Open Subtitles | مجسات مركبة القفز ستكون قادرة على تحديد مكانهم. |
| Yerlerini tespit etmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | لازالوا في المبنى، إننا نحاول تحديد مكانهم |
| İdare yerlerini tespit etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | وحدةُ التحكم تُحاول تحديد مكانهم. |
| Ve onlar tekrar sıçradıklarında yerlerini tespit edebilecek misin? | Open Subtitles | ويمكنك تحديد مكانهم عندما يعودوا؟ |
| Ryan iz sürücüler yeryüzüne iner de dağılırlarsa hepsinin yerini tespit etmek imkansız olur. | Open Subtitles | (رايان)... إن وصل أولئك المتعقبون للأرض و تفرقوا فمن المستحيل تحديد مكانهم جميعاً |