"تحذيراً" - Translation from Arabic to Turkish

    • uyarı
        
    • uyarıydı
        
    • ikaz
        
    • uyarısı
        
    • uyarıda
        
    • uyarıyorum
        
    • uyarım
        
    • uyarıymış
        
    • uyardıktan
        
    Sanki, hastalık biletini almak yerine sadece bir uyarı almalıydım çünkü ilahi taraftaydım. TED ربما وجب علي أن أتلقى تحذيراً عوضاً عن التذكرة الفعلية فأنا في موقع القوة
    Sanırım evet. Kitaba Anton hakkında küçük bir uyarı yazıyorum. Open Subtitles أجل، أظن ذلك، إنني أكتب تحذيراً فحسب في الكتاب حول، أنطون
    Gelecekte operasyonlarımıza asla karışmamaları için ölümünüz halkınıza bir uyarı olacak. Open Subtitles سيكون موتكم تحذيراً لشعبكم... كي لا يتطفل على عملياتنا في المستقبل
    Kahin'in sözleri bir uyarıydı. Open Subtitles كلمات الكهنة كانت تحذيراً ونبوءة ، أن أسبرطة سوف تسقط، ومعها كل اليونان.
    Bir uyarıydı. Yapacakları şeyi biliyordu. Open Subtitles لقدْ كان تحذيراً, فقد كان يعرف ما سيفعلوه
    Çuvalladım. -Ceset uyarı değilmiş gibi görünüyor. Open Subtitles يبدوا أنّ الجثة التي عثرنا عليها لم تكن تحذيراً
    Maya Takviminin sonu ise, ...bu gelecek nesilleri bir uyarı şekli miydi? Open Subtitles هل سيهلك العالم , كما تشير هذه التنبؤات ؟ رباعيات نوستراداموس تحوي تحذيراً مثير للفضول حول خطر قد يقود للهاوية
    Dengesiz enerji değerleri yüzünden uyarı alıyoruz. Open Subtitles نحن نتلقى تحذيراً بأن هناك عدم إستقرار في الطاقة
    Bir yorum gelir gelmez uyarı alıyor. Open Subtitles إذاً، بمجرد أن تصدُر تعليقات جديدة سيتلقى تحذيراً
    Bunu yapacağın zaman uyarı filan vermelisin. Open Subtitles عليكَ، مثلاً، إعطاء الفتاة تحذيراً قبل أن تفعل هذا
    Bize bir uyarı vermek için aradı. Open Subtitles إنها أتصلت بّنا للتو لتعطينا تحذيراً مُسبق.
    Bu, tüm dünyaya ve dışarıdaki mutant kardeşlerime bir uyarı olsun. Open Subtitles ليكن هذا تحذيراً للعالم. وإلى أشقائي المتحولون في كل مكان، أقول هذا:
    Müdahale etmeyeceğimi söylediğimi biliyorum ama Tanrı bir uyarı ateşi açtı ve kızı vaftiz ettirmenin bir yolunu bulmalıyım. Open Subtitles أعرف أني قلت أني لن أتدخل لكن الرب أطلق تحذيراً ويجب ان أجد طريقة لتعميدها
    Bu düzelmek için bir uyarıydı. Open Subtitles ذلك كان تحذيراً لي حتى أعود لرشدي
    Bu ilk uyarıydı. Open Subtitles اعتبريه تحذيراً لكِ، ولا تنسي هذا.
    Evet ve eğer birinin işlerini gammazlıyorsa o zaman belki bomba bir uyarıydı. Open Subtitles أجل, و إن كانت قد سرقت من منطقة عصابة ما, فربما حينها... فإن قنبلة السيارة كانت تحذيراً
    Eğer bir ikaz ise, bunun için bir kafa bırakmazlar mıydı, ne dersin? Open Subtitles ألا تظن أنه لو كان تحذيراً لتركوا رأساً بدل هذا؟
    Bir tornado uyarısı aldığımızda insanları olanlardan haberdar etmenin aciliyetini biliyoruz. Open Subtitles عندما نتلقى تحذيراً بزوبعة لابد أن نعلن ذلك للجميع ليعلم الناس جميعاً كيف تسير الأمور
    Başbakan'a adil bir uyarıda bulundum, ve bunu yerine getirmekte kararlıyım. Open Subtitles لقد أعطيت تحذيراً واضحاً لرئيس الوزراء وأنا أنوى تنفيذه
    Ben iyiyim. Seni uyarıyorum. Senin için bundan fazlasını yapamam! Open Subtitles أنا بخير، سأعطيكم تحذيراً هذا أفضل شيء لعين يمكنني فعله لكم
    Bu size uyarım olsun. Open Subtitles اعتبر هذا تحذيراً منّي!
    Rün taşı bir harita değil bir uyarıymış. Open Subtitles الحجر لم يكُن خريطة كان تحذيراً
    Onları açıkça uyardıktan sonra yaptım. Open Subtitles بعدَ أن أعطيتهم تحذيراً كافياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more