"تحصين" - Translation from Arabic to Turkish

    • barikat
        
    • bağışıklık
        
    • güçlendirmek
        
    • kaleye çevirmek
        
    Çok güçlüler. Yapabileceğimiz tek şey kapıya barikat kurmak. Open Subtitles إنهم أقوياء جداً ، الشيء الوحيد الذي بمقدورنا فعله هو تحصين الباب
    Ama kapıya barikat yapmamız gerektiğini düşünür oldum. Bir gözden geçirelim. Open Subtitles لكن ليس لدرجة تحصين باب المنزل
    Yani, eğer bin kişiden oluşan bir topluluğumuz varsa ve o topluluğa bir patojene karşı bağışıklık kazandırmak istiyorsak. herkesi bağışık hale getirmemiz gerekmez. TED لذا ، إذا كان لدينا سكان من ألف شخص و نريد أن نجعل السكان لديهم مناعة من مسببات المرض ليس علينا تحصين كل شخص
    Şimdiden bağışıklık sistemini alıştırsan iyi olur. Open Subtitles كنت أفكر أنه ربما عليك أن تحاول تحصين نظامك المناعي قليلاً
    Ailemizi güçlendirmek artık geciktiremeyeceğin bir zorunluluk. Open Subtitles تحصين عائلتنا أصبح ضرورة لم يعد بوسعك تجاهلها
    O duvarı güçlendirmek için kullanabiliriz. Open Subtitles يمكننا تحصين جدار الحجب بهم.
    Neden birisi John'ın evini kaleye çevirmek için bolca uğraşmış gibi bir manzara var? Open Subtitles لماذا يبدو وكأن أحدهم قضى وقتا وأنفق مالا في تحصين منزل جون؟
    Kapıya barikat koyabilir misin? Open Subtitles هل يمكنكِ تحصين الباب؟
    Umarım geçidi açmak ve Coulson'ı geri almak için yeterince uzun barikat kurabiliriz. Open Subtitles آمل أن نستطيع تحصين أنفسنا فترة كافية لنفتح البوابة ونعيد (كولسون)
    Sen ve şirketin, mükemmel zamanda yeni bir ürünle çıkagelesiniz diye mahveden belaya karşı bağışıklık tohumu ve çok yüksek fiyata da alınabilir tabii. Open Subtitles لذا أنتِ وشركتك تستطيعون المُضي قُدماً بمُنتج حديث في الوقت المناسب تحصين البذور ضد الآفات المُدمرة
    bağışıklık sistemini şimdiden hazırlasan iyi olur diye düşündüm. Open Subtitles كنت أفكر أنه ربما عليك أن تحاول تحصين نظامك المناعي قليلاً
    Son bağışıklık aşımın bir kısmı kesinlikle hala etki gösteriyor ama bugün, yani bu sabah, gerçek anlamda başladı. Open Subtitles جزء من آخر حقنة تحصين أخذتها ما زال يعمل ولكن اليوم، هذا الصباح، قد بدأت بشكل حقيقي
    - bağışıklık kazanıyorlar. Aynen öyle. Open Subtitles سيتمكنون من تحصين أنفسهم تجاهها بالضبط
    Çocukların bağışıklık sisteminin nasıl tepki verdiğini anlatıyordu. Open Subtitles - وحول الصراع بشأن تحصين الأطفال بشكل صحيح - أفريقيا
    Asıl Busan'ı güçlendirmek intihar! Open Subtitles تحصين بوسان هُو الإنتحار!
    Birisi John'ın evini kaleye çevirmek için epey uğraşmış da ondan. Open Subtitles لأن أحدهم قضى وقتا وأنفق مالا في تحصين منزل جون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more