"تحقيقه" - Translation from Arabic to Turkish

    • başarmak
        
    • elde
        
    • başarmayı
        
    • başarmaya
        
    • yapmak
        
    • soruşturmasını
        
    • başarabileceğini
        
    • Sarang
        
    • başarılabileceğini
        
    • gerçekleştiremeyeceğim
        
    • başarılabilir
        
    Bugün başarmak üzere olduklarımız... yurttaşlarımız tarafından sonsuza dek hatırlanacak. Open Subtitles ما نحن على وشك تحقيقه اليوم سيذكره رجالنا إلى البد
    Sanırım başarmak istediğimiz bu insanlar için bir ses olmak. Open Subtitles وأعتقد أن ما نريد تحقيقه هو إيصال صوت هؤلاء القوم
    Artık bölüntüler üzerine olan çalışmayı görüyorsunuz ve büyük bir buluş elde edildi. Open Subtitles إذن، الآن نرى العمل الذي تمّ على التجزئات .والتطوّر المهول الذي تم تحقيقه
    Bazı insanlara tam olarak neyi başarmayı umduklarını sordum. Open Subtitles سألت بعض الناس بالضبط ما الذي يأملون تحقيقه
    Gerçekte neler hissettiğimi, neler başarmaya çalıştığımı anlayabilecek tek kişinin sen olduğunu biliyordum. Open Subtitles علمت أنك تكونين الوحيده اللتي ستشعر بما يحصل حقاً من يستطيع الشعور بما أحاول تحقيقه
    Bir şeyi yapmak istemekle bir şeyi yapabilmek aynı şey değildir. Open Subtitles الرغبة على تحقيق شيء يختلف عن كونك قادراً على على تحقيقه
    Kongre, kendi soruşturmasını tamamlayınca Beyaz Saray, raporun 28 sayfasını sansürledi. Open Subtitles ولكن عندما أنهى الكونجرس تحقيقه الخاص قام بيت أبيض بوش بفلترة
    Gördüğün şeyler. Göreceklerini hayal et. Neler başarabileceğini hayal et. Open Subtitles الأشياء التي رأيتها، تخيلي ما سترينه، تخيلي ما يمكنكِ تحقيقه.
    TK: Önce yalnızca muhtemelen şunu söylemeliyim, yani neyi başarmak istediğimizi. TED ترافيس : حسنا، أولا ينبغي فقط أن أقول ، حسنا، ما كنا نحاول تحقيقه.
    - başarmak için uğraş vermeye inandığım için. - Zor bir yıl geçirmişsiniz, bayan. Open Subtitles و أؤمن بما يحاول تحقيقه أتشعرين بصرامتك يا سيدتى ؟
    Bugün olan her şey başarmak için savaştığımız her şey onun için herhangi bir şeyden ya da herhangi birinden daha önemli. Open Subtitles كا ما يحدث اليوم, كل ما كنا نحارب من أجل تحقيقه أكثر أهمية بالنسبة له من أي شيء اخر
    Burası,sizin elde etmek uğruna; yalanlar söylediğiniz, komplolar kurduğunuz ve cinayetler işlediğiniz yer. Open Subtitles هذا ما كذبتى لآجله وقتلتى من أجل تحقيقه.
    Sonunda elde edebildiği şey, ...realite karşısında uygun bir mesafe kazanmaktır. Open Subtitles ما استطاعت تحقيقه في النهاية هو الوقوف على مسافة مناسبة من الواقع
    Bu kurbanlarla ne elde etmeyi ümit ediyorlar? Open Subtitles ما الذي يأملون في تحقيقه من كل هذه التضحيات ؟
    İçeride ne başarmayı umuyordun bilmiyorum ama umarım artık işinin başına dönersin. Open Subtitles لا أعلم ما كنتِ تأملين تحقيقه هناك. لكن أرجو أن تعودي الآن إلى عملك.
    Pekala. Ne başarmayı umuyorsun o zaman? Open Subtitles حسنٌ إذن، ما الذي تتمنى تحقيقه هنا؟
    Ve bu sefer neyi başarmayı umut ediyorsunuz? Open Subtitles وما الذي تأملون تحقيقه هذه المرة؟
    Pekâlâ, yemek söyleyip gece boyunca sizi çalıştırmayı planlıyordum ama fark ettim ki başarmaya çalıştığınız şey için çok fazla endişelenmek sizi o şeyden geri koyuyor. Open Subtitles حسنأً كنت أخطط لطلب الغداء والعمل حتى الليل بعمق ولكنني أدركت القلق كثيراً حول ما تريد تحقيقه
    Burada olduğuna göre başarmaya gerçekten yaklaşmışım demektir. Open Subtitles لابد أني قريب من تحقيقه فعليا حتى تكون هنا
    Şimdi benim planlarımdan biri bu. yapmak istediğim budur. TED والآن هذه إحدى خططي، هذا ما أريد تحقيقه.
    Bay Guttman'ın soruşturmasını bitirdiğini söylemiştin. Open Subtitles إعتقدتُ بأنّك قُلتَ السّيد جوتمان أنهىَ تحقيقه.
    Aklını verdiğinde neler başarabileceğini gördün mü? Open Subtitles أنظر مالذي تستطيع تحقيقه عندما تصمم على فعله
    Sarang çalışma mesafesinden çıkıldı. Open Subtitles الحدود المستوى التشغيلي تحقيقه...
    Onlara, yeterli sayıda kuvvet olursa önemli ölçüde bir zayiat vermeksizin nelerin başarılabileceğini göstermeye çalışıyordum. Open Subtitles حسناً، كنت أحاول أن أوضح ما يمكن تحقيقه بوجود قوه كافيه وأنه يمكن تحقيقه بدون خسائر جسيمه لنا
    Çünkü tek ilgilendiğin istediği şeyi elde etmek olduğundan ona gerçekleştiremeyeceğim bir söz verdim. Open Subtitles لأنّي كنت مركّزاً على مرادي فوعدتُها بشيء عجزتُ عن تحقيقه
    Hayır. Kendini geliştirmek başarılabilir, ama hızlı bir dozla değil. Open Subtitles لا ، العلاج النفسي يمكن تحقيقه لكن ليس بعلاج سريع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more