Uçuşlarımızın en küçük teknik ayrıntısı bile kaydedilir ve sonra analiz edilir. | Open Subtitles | كل سمة تقنية صغيرة في رحلتنا تسجل و تحلل من قبل الرجل |
Hizmetlerden biri My Next Tweet (Gelecek Tweet'im) tüm Twitter akışınızı ve Twitter'da post ettiğiniz her şeyi analiz ederek, bir sonraki sefer ne diyeceğinize dair tahminde bulunuyor. | TED | خدمة تسمى تغريدتي التالية تحلل كل تدفق التويتر، كل ما نشرته على تويتر، للتنبؤ بما قد تقوله لاحقا. |
çürümesi tamamen ters, çürüme içten başlar. | Open Subtitles | تحلل جثتها حدث بالعكس تماماً حيث كان من المفترض أن يبدأ من الداخل |
Dünya'nın oluşumundan arta kalan ısı ve çekirdekteki radyoaktif elementlerin çürümesi. | Open Subtitles | الحرارة المُتبقية من تكون الأرض و تحلل العناصر المُشعة في القلب. |
Kemik bozulma hızı ostropoz sınırının yüzde 80 üzerinde. | Open Subtitles | سرعة تحلل العظم هي 88 زيادة على مدى هشاشة العظام الأساسيّة |
Tabii eğer özel okullardan birini bitirmişsen ya da 15 yıl boyunca nakit giriş analizi yapmayı göze aldıysan o zaman durum farklı. | Open Subtitles | إلا إذا ذهبت إلى مجمع مدارس اللبلاب أو إذا أردت أن تحلل كمية نقدية لل 15 سنة المقبلة |
Bu bilgi dizileri, kulaklarınız arasındaki zaman ve yoğunluk farklılıklarını analiz eden beyin sapının özel kısımlarına ulaşır. | TED | تصل خيوط المعلومات هذه إلى أجزاء خاصة من جذع الدماغ تحلل اختلافات الوقت والحدة بين أذنيك. |
Ve beklendiği gibi, eğer spagetti sosu hakkında bütün bu verileri analiz ederseniz, Amerikalılar'ın üç gruptan birinde yer aldığını fark edersiniz. | TED | و بدون شك, لو جلست تحلل كل تلك البيانات عن صلصة الإسباجيتي, تدرك أن كل الامريكيين يمكن وضعهم في ثلاث مجموعات. |
Takımı ve birkaç ortağı Andrea ve Phil ile bir süre veriyi analiz ettikten sonra Cheryl bana tek bir görüntü gönderdi. | TED | وبعدما حظيت بوقت كاف كي تحلل البيانات مع فريقها وشريكيها، آندريا وفيل، أرسلت تشرل لي صورة واحدة. |
Reaktörün içerisindeki naqahdah'ın bozunma hızını analiz etmeye hazırlanıyorum. | Open Subtitles | كنت أستعد لتحليل معدل تحلل الناكوادا داخل المولد |
Farmer'ların evinden ele geçirdiğimiz kimyasal bileşiği analiz ediyor. | Open Subtitles | انها تحلل المركبات الكيميائيه اللتي تم قياسها في منزل فارمر |
çürüme miktarına bakılırsa DNA bulmak kolay olmayacak. | Open Subtitles | بنـــاء على مرحلــــــة تحلل الجثـــــــة سحــب عينـــة للحمض النووي ستكــون صعبـــة |
çürüme suya batırarak kontrol edilebilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن للغمر بالمياه أن يتحكم في تحلل الجثة ؟ |
çürüme arttıkça, damarlar deri üzerinde belirginleşir. | Open Subtitles | تجزع البشرة يدل على تحلل متقدم |
Ceset, ileri derecede doku çürümesi görülen yetişkin bir erkeğe ait. | Open Subtitles | الجثه لرجل بالغ مع وجود تحلل بالغ |
Toprağın organik karbon içeriğinde... parçacık büyüklüğü ve hacim yoğunluğunda dağılım ve bozulma var. | Open Subtitles | ثمة تحلل في محتوى الكربون العضوي في التربة كذلك توزيع معين و كثافة كبيرة |
İzmaritlerde acil DNA analizi gerekli. | Open Subtitles | نحتاج لبعض الاعقاب ان تحلل بسرعة في مختبر الحمض النووي |
Ve böylece şimdi daha uzaktaki bu organ sistemine... ...uzun zaman önce çürümüş iskeletten... ...yola çıkarak... erişim imkanımız var. | TED | فإنه يمكننا الآن أيضا الوصول إلى ذالك النظام الأكثر بعدا ،كل ذلك من الهيكل العظمي وحده .الذي قد تحلل منذ وقت طويل |
Hayır, daha tamamlanmadı. Kimyasal bir bozunma yok. | Open Subtitles | لا، أقول بأنه غير كامل لم يكن هناك تحلل كيميائي |
Büyük bir bilim adamı, hızlı doku bozulması yüzünden ölüyor. | Open Subtitles | عالم كبير يحتضر بسبب تحلل الانسجة السريع |
Ama bu şeyin kalıcı olarak hücresel bozulmayı yok ettiğini düşünsene. | Open Subtitles | لكن تخيّلي إمكانية أن يمنع تحلل الخلايا للأبد |
Cesedin çürüdüğünde siyah tırnağın olabilir. | Open Subtitles | يمكنك أن تحصلي على أظافر سوداء سنحصل عليها جميعاً عند تحلل أجسامنا |