Bu akşam etrafımızı sarmış şu kelebekler gibi değişim, yeni başlangıçlar zamanı geldi. | Open Subtitles | مثل هذه الفراشات التي تحيط بنا هذا المساء لقد حان الوقت التغيير بدايات جديدة |
Onlar etrafımızı sarmış kötü ruhlar gibi değildir. | Open Subtitles | ليست كالأرواح الشريرة، التي تحيط بنا. |
Son derece tehditkâr titreşimler etrafımızı sarmış durumda. | Open Subtitles | كانت المخاطر تحيط بنا |
Ama çevremizdeki büyük, gündelik cisimleri tanımlamak için gerek değildi. | TED | ولكنك لا تحتاجها لكي تصف الاجسام الكبير .. والاشياء التي تحيط بنا |
Etrafımızda tekneler vardı ama sen reddettin. | Open Subtitles | يا ربى.. كانت هناك قوارب كلها كانت تحيط بنا |
Enerjisi bizi çevreler... ..etrafımızı kaplar. | Open Subtitles | أنها الطاقة التى تحيط بنا و تربطنا |
Ağaçların arasından fısıldıyor rüzgar Sarıyor etrafımızı yıldızlar | Open Subtitles | تهمس الرياح من خلال الأشجار والنجوم البعيدة تحيط بنا |
Bir merdivende ilerlediğimiz zaman, merdivenin biçimi bizim hareketimizi, hislerimizi, güvenliğimizi ve çevremizdeki alanla olan ilişki ve etkileşimimizi düzenliyor. | TED | وبينما ننتقل عبر الدرج، فإن النموذج يملي علينا السرعة، شعورنا، سلامتنا وعلاقتنا ومشاركتنا بالمساحة التي تحيط بنا. |
Davranışımızı değiştirmek için çevremizdeki bu müthiş teknolojiyi kullanan kişiye özel sağlık hizmetine nasıl uyum sağlayabiliriz? | TED | كيف يمكننا أن نحول خطط العلاج المتزمتة إلى خطط رعاية فردية تستغل التكنولوجيا الرائعة التي تحيط بنا ونغير بها تصرفاتنا؟ |
ve bu paralel evrenler Etrafımızda olabilir. | Open Subtitles | و هذه الأكوان المُتوازية .كلها تحيط بنا من كل مكان |
Belki de o yumurta kubbeyi bizim Etrafımızda tutuyordur. | Open Subtitles | ربما وضع البيضة بالنسبة للقبة التي تحيط بنا |
O bizi çevreler. | Open Subtitles | إنها تحيط بنا .. |
Ağaçların arasından fısıldıyor rüzgar Sarıyor etrafımızı yıldızlar | Open Subtitles | تهمس الرياح من خلال الأشجار والنجوم البعيدة تحيط بنا |